“Ne Eğitimde Ne İstihdamda: Sessiz Bir Toplumsal Çöküş Yaşanıyor”

Yusuf Kolikısa, TÜİK ve bağımsız araştırma verilerine göre Türkiye’de 5 milyondan fazla gencin ne eğitimde ne istihdamda yer aldığına işaret ederek, bunun sadece ekonomik değil aynı zamanda toplumsal bir felaket olduğunu vurguladı:
“Bugün gençler; işe başvuramıyor, kursa gidemiyor, üretime katılamıyor. Bu bir tercih değil, zorunlu bir geri çekilmedir. Gençler artık susturulmakla kalmıyor, görünmez hale getiriliyor. Bu durum sürdürülebilir değildir ve derhal yapısal çözümlerle ele alınmalıdır.”

“Gençler İçin Siyaset, Slogan Değil, Sorumluluk Olmalıdır”

Kolikısa, iktidarın gençliğe yönelik yaklaşımını eleştirerek, söylemle icraat arasındaki derin çelişkiye dikkat çekti:
“Gençlere ekranlardan öğüt verilirken, arka planda adaletsiz mülakatlar, liyakatsiz atamalar ve ekonomik çıkmazlar sürüyor. Gençlere ‘sabredin’ demek kolaydır; zor olan, o sabrı gerektiren koşulları düzeltmektir. Biz, siyaseti gençlerin omzuna yük değil; onların önünü açacak bir sorumluluk alanı olarak görüyoruz.”

“Türkiye’de Genç Olmak, Umut Değil Risk Faktörü Haline Geldi”

Yusuf Kolikısa, gençlerin içinde bulunduğu ruh hâlinin artık kişisel değil kitlesel bir çöküş sinyali verdiğini belirterek, bu durumun özellikle Erzurum gibi genç nüfusun yoğun olduğu şehirlerde daha belirgin hissedildiğini söyledi:
“Gençler gelecek kurmaktan vazgeçti. Kimileri yurt dışı yollarını araştırıyor, kimileri sanal kumar ve hızlı kazanç hayalleriyle aldatılıyor. Bu, gençliğin suçu değil; onları sistemin dışına iten anlayışın ayıbıdır. Gençlik tükeniyor, devlet susuyor.”

“Saadet Partisi, Gençliğin Tüm Seslerini Duyacak Kadar Yakındır”

Yusuf Kolikısa açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Gençliğe sırt dönen bir ülke, kendi köklerini kurutur. Saadet Partisi olarak biz, gençliği vitrinde değil, karar masasında görmek istiyoruz. Onlara sadaka değil, haklarını; öğüt değil, imkân sunmak için buradayız. Bu ülke gençleriyle yükselecek, ancak gençlerin yükünü azaltanlarla yürüyebilecektir.”