“Artık Sadece Endişe Etmek Yetmez, Siyasi İrade Ortaya Koymak Gerekir”

Kolikısa, dış politikadaki belirsizliğin ülke içinde de güvensizlik yarattığını vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Büyük Ortadoğu Projesi, yıllardır bölgeyi kaosa sürüklemek için kurgulanmış emperyal bir plandır. Türkiye’nin bu senaryoda edilgen değil, ilkeli ve bağımsız bir pozisyon alması gerekir. İran, Mısır ve Pakistan gibi ülkelerle ortak savunma stratejisi geliştirilmeli, dış politikada omurgalı bir çizgi izlenmelidir. Dışişleri Bakanlığı’nın ‘endişe ediyoruz’ açıklamaları artık yetersizdir. Endişe etmek değil, irade göstermek zamanıdır.”

“Türkiye’de Krizin Gerçek Nedeni Savaşlar Değil, Adaletsizliktir”

Ekonomik göstergelerdeki çöküşün sadece dış gelişmelere bağlanamayacağını vurgulayan Kolikısa, ülke içindeki gelir dağılımı uçurumuna dikkat çekti:
“2024 yılı itibarıyla Türkiye, dolar milyoneri sayısı en hızlı artan ülke oldu. Dolarla borcunu ödeyemeyen, evine et alamayan vatandaşın yaşadığı ülkede, servetine servet katan bir kesimin olması; bu düzenin kimden yana olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Türkiye’de savaş yok ama savaş koşullarından beter bir ekonomik yıkım yaşanıyor. Savaş cephelerinde bile bu kadar zam olmuyor. Bu düzen değişmedikçe yoksulluk değil, adalet zarar görmeye devam edecektir.”

“İklim Yasası Görünümlü Piyasa Dayatmasını Reddediyoruz”

TBMM’de görüşülen İklim Kanunu Teklifi’ne de değinen Kolikısa, söz konusu düzenlemenin çevresel kaygılarla değil, sermaye çevrelerinin çıkarları doğrultusunda hazırlandığını ifade etti:
“Bu yasa ne çevreye ne doğaya ne insana çözüm sunuyor. Sadece enerji lobilerinin, küresel şirketlerin, yatırımcı baronların menfaatlerini korumaya yarayan bir araç. Türkiye'nin doğası, suyu, havası için değil; enerji piyasasının yeniden dizaynı için kaleme alınmış bir metinle karşı karşıyayız. Saadet Partisi olarak bu oldu bittiyi, bu çıkar yasasını kabul etmiyoruz ve ret oyu verilmesini açıkça savunuyoruz.”