"ÇOCUKLARIMIZIN ÇIĞLIKLARINA DUYARSIZ KALAMAYIZ"

Başkan Aydoğmuş, “Mattia’nın kaybı sadece bir cinayet değil, geleceğe dair umutların da vahşice susturulmasıdır. Çocuklar oyun oynarken, okula giderken, pazarda yürürken öldürülüyor. Bu ülkede çocuklar artık kendilerini güvende hissedemiyor. Bu hepimiz adına derin bir utançtır” ifadelerini kullandı.

"ADALET, SADECE CEZA DEĞİL, TEDBİR ALMAKTIR"

Adaletin yalnızca suçlunun cezasını alması değil, bir daha benzer acıların yaşanmaması için gereken sosyal, hukuki ve ahlaki adımların atılması olduğuna dikkat çeken Ömer Aydoğmuş, “Çocuklara yönelik şiddet ve cinayetlerde cezaların caydırıcılığı yeniden değerlendirilmeli, failin yaşı üzerinden yapılan tartışmalar mağdurun bir çocuk olduğu gerçeğini gölgelememelidir. Mattia’nın canı, hukuk sisteminde bir indirim kalemi olamaz” dedi.

"BU ACI BİR DÖNÜM NOKTASI OLMALI"

Mattia’nın ardından toplumun kendi sorumluluğunu da sorgulaması gerektiğini ifade eden Başkan Aydoğmuş, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Risk altındaki çocuklar ve gençler için sosyal destek politikaları acilen güçlendirilmeli; aileler, okullar, kurumlar bu konuda yalnız bırakılmamalıdır. Sessiz kalamayız, ‘Bir çocuğun başına gelmiş’ diyerek geçiştiremeyiz. Mattia artık aramızda değil, ama onun adı çocuklara sahip çıkmanın ve vicdanlı bir toplum olmanın sembolü olmalıdır.”

Başkan Aydoğmuş, çocukların korunmadığı bir ülkede hiçbir geleceğin güvence altında olmayacağını belirterek, “Mattia için adalet, tüm çocuklar için güvenli bir gelecek” çağrısıyla sözlerini sonlandırdı.