Vural, antrenörlüğe duyduğu tutkuyu dile getirirken, “Benim boşta olmam, Türk futbolu için büyük bir kayıptır. Bunu mütevazı olmadan söylüyorum, çünkü bu ülkeye 39 yıldır hizmet ediyorum” dedi.

“YURT DIŞINDA ÖĞRENDİM, TÜRKİYE’YE GETİRDİM”
Yılmaz Vural, eğitiminin büyük kısmını yurt dışında tamamladığını belirterek, “Futbolu Türkiye’de değil, bu işi en doğru yapan ülkelerde öğrendim. Orada kazandığım bilgi ve deneyimi Türkiye’ye taşıdım. 31 farklı takımda görev yaptım. Bu birikimi değerlendirmek ülkemizin lehinedir” diye konuştu.

“FUTBOL SADECE SPOR DEĞİLDİR, TOPLUMSAL BİR OLAYDIR”
Vural, futbolun toplumsal birleştirici gücüne dikkat çektiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Futbol, sağcıyı, solcuyu, inançlıyı, inançsızı, her etnik grubu aynı tribünde buluşturan bir alan. Böyle başka bir sosyal aktivite yok. Toplumun rahatlayacağı, duygularını ifade edeceği, bir araya gelebileceği nadir alanlardan biri. Futbolu sadece bir oyun değil, toplumu dengeleyen bir psikolojik mekanizma olarak görmek gerek.”

“TÜRK FUTBOLU SAHİPSİZ YÖNETİLİYOR”
Vural, Türk futbolunun yönetimsel kriz içinde olduğunu vurgulayarak, “Bu kadar güzel, bu kadar büyük potansiyeli olan bir oyunun, bu kadar yanlış, bu kadar yetersiz şekilde yönetilmesi Türkiye’ye yakışmıyor. Defalarca uyarıyoruz ama ne yazık ki yönetenler bu büyük yapıyı hala amacına uygun kullanamıyor” dedi.

“FUTBOL BİR EKONOMİ DEĞİL, BİR TOPLUM MESELESİDİR”
Programda, futbolun yalnızca bir ekonomik sektör değil, sosyal bir ihtiyaç olduğuna da dikkat çeken Vural, “İngilizler bunu 1800’lerde çözmüş. İnsan sadece çalışmakla var olamaz. Futbol bir rahatlama alanıdır, sosyalleşmedir. Türkiye’de ise bu alan ne yazık ki sadece kağıt üstünde var. Bu kadar değerli bir sosyal gücü böyle kötü kullanmak büyük bir yönetim hatasıdır” diyerek açıklamalarını tamamladı.