![]() |
Tweet |
“MARMARA FAY HATTI SESSİZ KALMIYOR, UYARILAR GÖRMEZDEN GELİNEMEZ”
Depremin merkezinin Marmara Denizi’nde, uzmanların uzun süredir dikkat çektiği fay zonları üzerinde yer aldığına dikkat çeken Başkan Gümüş, bu tür sarsıntıların bilimsel açıdan ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı:
“Bu büyüklükteki depremler, bölgede biriken enerjinin dışa vurumu niteliğindedir. Uzmanların yıllardır yaptığı uyarılar ortadadır. Daha büyük bir kırılmanın habercisi olabilecek bu sarsıntılar karşısında, yalnızca günü kurtaran açıklamalarla değil, bilimsel temelli bir afet yönetimi anlayışıyla hareket edilmelidir.”
“KENTSEL DÖNÜŞÜM, TEKNİK KADROLARLA, KAMU YARARI ESAS ALINARAK YÜRÜTÜLMELİDİR”
Başkan Gümüş, yapı güvenliğinin yalnızca müteahhit inisiyatifine bırakılamayacağını ifade ederek, denetim süreçlerinin merkezi otoriteler tarafından sıkı biçimde uygulanması gerektiğine işaret etti:
“Kentsel dönüşüm projeleri, toplumsal faydayı gözetmeli; sosyal dengeleri bozmadan, teknik kadroların rehberliğinde yürütülmelidir. Her yeni bina, her ruhsat, gelecekteki bir afetin kaderini belirleyebilir. Bu sorumluluk ciddiyetle ele alınmalıdır.”
“AFETLERE KARŞI EN GÜÇLÜ CEVAP: PLANLAMA, EĞİTİM VE DENETİM”
Yeniden Refah Partisi'nin afet stratejilerinin yalnızca fiziksel altyapıya odaklanmadığını, aynı zamanda toplumun afet kültürünü güçlendirmeye yönelik olduğunu belirten Gümüş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Depreme dirençli bir toplum ancak eğitimli, bilinçli ve organize bireylerle mümkündür. Afet eğitimleri yaygınlaştırılmalı, yerel afet eylem planları oluşturulmalı, denetim mekanizmaları siyasi kaygılardan arındırılarak işletilmelidir.”
“YENİDEN REFAH PARTİSİ, AFETLERİ SİYASETİN DEĞİL, MİLLİ SORUMLULUĞUN KONUSU OLARAK GÖRMEKTEDİR”
Başkan Taner Gümüş açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Yeniden Refah Partisi olarak, İstanbul’da yaşanan depremi yalnızca bir doğa olayı değil, aynı zamanda yönetim anlayışının da sınavı olarak görüyoruz. Tüm halkımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, merkezi ve yerel tüm kurumları daha etkili, daha hesap verebilir ve daha hazırlıklı bir yapı oluşturmaya davet ediyoruz. Bu mesele, siyaset üstü bir vicdan meselesidir.”