Açıklamada, Türkiye'nin kırk yılı aşkın süredir terörle mücadele ettiğine, bu süreçte on binlerce vatandaşın yaşamını yitirdiğine, kamu kaynaklarının büyük ölçüde güvenlik harcamalarına yönlendirildiğine dikkat çekildi. Fesih kararının yalnızca sözlü beyanlarla değil, net uygulama adımlarıyla desteklenmesinin önem taşıdığı vurgulandı.

PKK’nın fesih açıklamasının ardından, örgütün silahlı yapısına ait teçhizat, mühimmat ve teknik donanımın akıbetine ilişkin resmi bir çerçevenin henüz kamuoyuyla paylaşılmadığı belirtildi. Teslim süreçlerinin zamanlaması, kapsamı ve denetim mekanizmalarının kamuoyuna açık ve denetlenebilir şekilde yürütülmesinin önem arz ettiği aktarıldı.
Sadettin Baskın, açıklamasında ayrıca PKK ile organik bağı olduğu çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklarda yer alan yapıların, bu süreç kapsamında herhangi bir pozisyona tabi tutulup tutulmadığına dair herhangi bir resmi ifadenin bulunmadığını belirtti.

Yeni anayasa çalışmalarıyla eş zamanlı gelişen fesih sürecine yönelik kamuoyunda bazı belirsizliklerin oluştuğuna işaret eden Baskın, anayasa metnine dair yapılan hazırlıkların kimler tarafından yürütüldüğü, anayasanın hangi maddelerinde değişiklik planlandığı ve üniter yapının korunup korunmayacağı gibi konularda açıklık sağlanmasının gerekliliğini dile getirdi.

Bölgesel güvenlik açısından ise Suriye sınır hattında etkisini sürdüren PYD ve YPG yapılanmalarının statüsüne ilişkin resmi pozisyonun, PKK’nın fesih kararından ayrı değerlendirilip değerlendirilmediğinin netleşmediği ifade edildi. Açıklamada, terörle bağlantılı yapıların bölgede oluşturduğu güvenlik riski ve dış aktörlerin bu süreçteki rolü konularında kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Yeniden Refah Partisi Bolu İl Başkanı Sadettin Baskın, açıklamasının sonunda hayatını kaybeden tüm şehitleri rahmetle, gazileri minnetle andıklarını belirterek, sürecin toplumsal hafızayla, adalet ilkeleriyle ve devlet ciddiyetiyle uyumlu bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti.