![]() |
“SAĞLIK BAKANLIĞI KENDİ BİNASINI BİLE HEKİME KİRALIYOR”
Aile hekimlerinin çalıştığı binaların Sağlık Bakanlığı tarafından dahi sahiplenilmediğini ifade eden Dr. Şahbaz, “Kamu binaları, yani sağlık için yapılmış binalar bile hekimlere kiraya veriliyor. Böyle bir sağlık politikası olabilir mi? Sağlık devletin asli görevidir” dedi. Sağlık merkezlerinin özel olarak projelendirilmesi gerektiğini belirten Dr. Şahbaz, bu merkezlerde yalnızca sağlık hizmeti verilmesi gerektiğini, başka ticari faaliyetlere yer olmaması gerektiğini vurguladı.
“BİRİNCİ BASAMAK HİZMETLERİ GÜÇLÜ KADROLARLA VERİLMELİ”
Dr. Şahbaz, halk sağlığının temeli olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin multidisipliner bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti. Diş hekimi, ebe, hemşire, psikolog, diyetisyen, çevre sağlığı teknisyeni gibi uzmanların birlikte çalışacağı bir yapı öneren Şahbaz, bu yapıların laboratuvar ve röntgen gibi temel donanımlara da sahip olması gerektiğini ifade etti.
“AŞI TEREDDÜTÜNE KARŞI BAKANLIK SESSİZ”
Covid-19 pandemisiyle birlikte toplumda artan aşı tereddüdüne karşı Sağlık Bakanlığı’nın yetersiz kaldığını söyleyen Dr. Şahbaz, “Topluma güven verecek, yapıcı, bilimsel temelli bir açıklama yok. Oysa çiçek gibi, tüberküloz gibi birçok hastalık aşıyla kontrol altına alınmışken, bugün hâlâ aşı reddiyle mücadele etmek zorundayız” dedi.
“REFİK SAYDAM’IN KAPATILMASIYLA AŞIYI İTHAL EDER HALE GELDİK”
Aşı üretiminde Türkiye’nin tarihsel gücüne dikkat çeken Şahbaz, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün 2011’de kapatılmasıyla Türkiye’nin tüm aşıları ithal eder hale geldiğini hatırlattı.
“Kuduzdan tüberküloza, difteriden tetanosa kadar pek çok aşıyı kendimiz üretebiliyorduk. Bugün ise ne şeffaf bir temin süreci var ne de yeterli doz” diyerek aşılama oranlarındaki düşüşe dikkat çekti.
“HPV AŞISI GECİKEREK GELİYOR, YETERSİZ UYGULANABİLİR”
HPV aşısının uygulanacak olmasının sevindirici ancak eksik bir adım olduğunu belirten Dr. Şahbaz, “Dünyada 9’lu aşı yapılırken biz 2’li aşıyı konuşuyoruz. Oysa 9’lu aşı %90 koruyuculuk sağlıyor. Rahim ağzı kanserini, siğilleri ve genital hastalıkları önlüyor. Bu konular, bilimsel kuruldan geçmeli, şeffaf bir şekilde halkla paylaşılmalı” dedi.
“KUDUZ AŞISINI YENİYMİŞ GİBİ AÇIKLIYORLAR, OYSA YÜZYILLIK BİR GEÇMİŞİ VAR”
Kuduz aşısı üretileceğine dair açıklamayı da değerlendiren Dr. Şahbaz, “Sağlık Bakanı, sanki ilk kez üretilecekmiş gibi konuşuyor ama Türkiye 1900’lerin başından beri kuduz aşısı üreten bir ülkeydi. 2011’de Hıfzıssıhha’yı kapatmakla bu üretim sürecini bitirdiler” diyerek Sağlık Bakanlığı’nı sağlık hafızasını unutturmakla suçladı.
“ŞEFFAFLIK YOK, GÜVEN ZAYIF”
Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, konuşmasının sonunda sağlıkta şeffaflık ve bilim temelli politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, halk sağlığının daha fazla ihmal edilmesine müsaade etmeyeceklerini ifade etti. Aşı tedariki, sağlık merkezlerinin yapısı, personel desteği ve sağlık hizmetlerinin kamusal niteliği konusunda kapsamlı bir reform çağrısında bulundu.