“İnfaz Konusu Vicdanla, Değerlendirme Akılla Yapılmalıdır”

Taner Gümüş, infaz sistemine ilişkin herhangi bir değişikliğin yalnızca teknik bir mesele olarak değil, aynı zamanda derin bir toplumsal sorumluluk çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bir düzenlemeyi çıkarmak kolaydır. Fakat o düzenlemenin toplumda hangi algıya yol açacağını öngörebilmek, asıl sorumluluktur. Yaşlı, hasta, engelli ya da hamile mahkûmların durumunu insani ölçütlerle ele almak makul olabilir. Ancak bu insani yaklaşım, toplumun güvenliğini tehdit eden suçları örtbas edecek bir af anlayışına dönüştürülürse, kamu vicdanında derin yaralar açılır.”

“Suçun Derecesi, Düzenlemenin Sınırını Belirlemelidir”

Gümüş, organize suçlar, cinsel istismar, kadın cinayetleri ve uyuşturucu ticareti gibi suçların infaz düzenlemelerinde özel bir hassasiyetle değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
“Bir kişinin işlediği suç, sadece bir mağdur üretmez; aynı zamanda toplumda hukuk duygusuna da zarar verir. Eğer bu suçlar, 'genel düzenleme' adı altında görmezden gelinirse, bir neslin adalet inancı kaybolur. Yeniden Refah Partisi olarak biz, kimseye af değil; toplumun tamamına adalet istiyoruz.”

“Anayasa Toplumsal Bir Zemin Üzerine Kurulmalı, Siyasi Gölgeden Uzak Tutulmalıdır”

Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Taner Gümüş, mevcut anayasanın darbe koşullarında yazıldığını hatırlatarak değişim ihtiyacına dikkat çekti. Ancak bu ihtiyacın, içerikten çok niyetle ilgili olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Anayasa metni değil, anayasa niyeti önemlidir. Eğer amaç; bireysel siyasi hesaplara alan açmaksa, ortaya çıkacak olan şey bir toplum sözleşmesi değil, bir irade dayatması olur. Yeni anayasa milletin ortak iradesiyle şekillenmeli, bir kişinin tekrar aday olması gibi dar hedeflere hizmet etmemelidir.”

“Meclis’in İradesi Görmezden Gelinemez”

Taner Gümüş, infaz düzenlemesi ya da anayasa değişikliği gibi temel nitelikteki düzenlemelerin medya manipülasyonlarıyla değil, Meclis zemininde, açık ve şeffaf bir süreçle şekillenmesi gerektiğini vurguladı:
“Meclis devre dışı bırakılarak yürütülen her süreç, yalnızca anayasal teamülleri değil, halkın güvenini de örseler. Bu yüzden her teklif önce Meclis’e gelir, sonra kamuoyuna açılır. Aksi uygulamalar, siyasi meşruiyeti değil, yönetimsel karmaşayı büyütür.”

“Yeniden Refah Partisi’nin Tercihi Bellidir: Adaletin Yanı, Millete Açıktır”

Açıklamasının sonunda, Yeniden Refah Partisi’nin durduğu yeri net biçimde ortaya koyan Gümüş, şu ifadelere yer verdi:
“Biz bir siyasi partiden önce, milletin hukukunu savunan bir anlayışız. Ne kişisel ikbal için anayasa değişikliğine onay veririz, ne toplumsal güvenliği hiçe sayan infaz düzenlemesine sessiz kalırız. Hakkaniyeti esas alan, vicdanla yoğrulmuş, hukukla çerçevelenmiş her reformun yanındayız. Diğerlerine ise mesafemiz açıktır.”