Barut, “Basın özgürlüğü demokratik toplumların vazgeçilmez unsurlarından biridir. RTÜK’ün muhalif kanallara uyguladığı bu ağır yaptırımlar, ifade ve haber alma özgürlüğüne yönelik ciddi bir müdahaledir. Bu tür cezalar, halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellemek anlamına gelir ve kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

RTÜK’ün görevini tarafsız ve adil biçimde yapması gerektiğinin altını çizen Barut, “Bir yandan basın özgürlüğünü kısıtlamak amacıyla sert cezalar verilirken, diğer yandan televizyonlarda toplumun ahlaki değerlerine zarar veren, şiddet ve ahlak dışı sahnelerin yer aldığı dizilere göz yumulması büyük bir çelişkidir” dedi.

Barut, “Televizyon, toplumun kültürel ve ahlaki yapısını şekillendiren önemli bir araçtır. RTÜK’ün asli görevi, bu platformlarda yayınlanan içeriklerin toplumu olumsuz etkilemesini önlemektir. Ancak şu an gördüğümüz tablo, baskı ve sansürün muhalif yayıncılara yönelirken, zararlı içeriklerin yaygınlaşmasına engel olunmaması yönündedir” diye konuştu.

“Gençlerimizin ruh sağlığını ve toplumsal değerlerimizi tehdit eden bu tür yayınların önüne geçilmesi için RTÜK’ün daha sorumlu ve etkin hareket etmesi gerekir” diyen Barut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Basın özgürlüğü savunulurken, toplumun temel değerlerine zarar veren içeriklere karşı da kararlı adımlar atılmalıdır. RTÜK, bu iki sorumluluğu dengelemeli, tarafsızlığını ve görevini layıkıyla yerine getirmelidir.”

Son olarak, “Halk TV’ye yönelik bu haksız yaptırımlara karşı duruşumuz nettir. Demokrasi için özgür basın vazgeçilmezdir ve susturulamaz. Halkımızın doğru, tarafsız ve özgür haber alma hakkını savunmaya devam edeceğiz” diyen Soner Barut, sözlerini tamamladı.