Kayadan, toplumun uzun süredir güven duygusunu yitirdiğini, bu kaybın sadece ekonomik krizle açıklanamayacağını vurguladı:

“Güven, parayla ölçülmez. Bir ülke, vatandaşına dürüst davranmadığında, hesap vermekten kaçındığında, halkın vicdanında iflas eder. Biz Saadet Partisi olarak; hesap verebilir, adil ve ilkeli bir yönetim anlayışını yeniden hâkim kılmak istiyoruz.”

Ekonomik İstikrar, Ahlaki Zemin Üzerinde Yükselir

Selim Kayadan, ekonomideki çöküşün yalnızca mali disiplinsizlikten değil, ahlaki istikrarsızlıktan kaynaklandığını ifade etti:
“Bir toplumda alın teri değersizleşmişse, o toplumda refah kalmaz. Bütçeler, raporlar, krediler değil; vicdan belirler bir ülkenin istikrarını. Bugün yapılması gereken, üretime dönmek, israfı bitirmek ve emekle alın teri arasında yeniden denge kurmaktır.”
Kayadan, Saadet Partisi’nin vizyonunun “insanı önceleyen bir kalkınma modeli” üzerine kurulu olduğunu belirterek, “Bizim anlayışımızda büyüme, rakamlarla değil, adaletle ölçülür.” dedi.

Siyaset, Ahlakla Var Olur

Siyasette güvenin yeniden tesis edilmesi gerektiğini vurgulayan Kayadan,
“Siyaset, halkın umudunu beslemek için vardır. Ancak bugün siyaset, menfaatin gölgesinde yürütülüyor. Biz, bu gidişe itiraz ediyoruz. Çünkü biz inanıyoruz ki, siyasetin asıl gücü; sert söylemde değil, ahlakta gizlidir.” ifadelerini kullandı.
Kayadan, siyasetin kutuplaşma üretmek yerine toplumsal uzlaşıyı tesis etmesi gerektiğini belirterek, “Bir ülkenin geleceğini, birbirine düşmanlaştırılmış topluluklar değil, ortak vicdan inşa eder. Biz o vicdanın sesi olmaya kararlıyız.” dedi.

Konuşmasının sonunda kararlılık mesajı veren Selim Kayadan, “Bizim davamız koltuk değil, sorumluluk davasıdır. Türkiye yeniden ayağa kalkacaktır; ama bu kalkış, adaletin, liyakatin ve dürüstlüğün omuzlarında yükselecektir. Yaşanabilir bir Türkiye, sadece bir ideal değil; inançla savunulan bir gerçektir.” sözleriyle açıklamasını tamamladı.