|
Tweet |
Toplumun farklı kesimlerinde biriken rahatsızlığın artık ortak bir tabloya dönüştüğünü vurgulayan Onat, “Bir yanda bu ülkede yarınını göremeyen gençler, diğer yanda ömrü boyunca çalışmış olmasına rağmen geçinemeyen emekliler var. Bu manzara tesadüf değil; insanı merkeze almayan bir sistemin doğal sonucudur,” dedi.
“Gençlik Umutsuzluğa Mahkûm Edilemez”
Gençlerin yurt dışına yönelme eğiliminin bireysel tercihlerle açıklanamayacağını dile getiren Onat, “Gençler yalnızca daha iyi şartlar aramıyor; adil bir düzen, saygı ve güven talep ediyor. Emeğin karşılık bulmadığı, liyakatin zedelendiği bir ortamda gençlerin umutla geleceğe bakması mümkün değildir,” değerlendirmesinde bulundu.
Emeklilerin yaşadığı ağır koşullara da dikkat çeken Onat, emekliliğin bugün birçok insan için dinlenme değil, hayatta kalma mücadelesine dönüştüğünü söyledi.
“İleri yaşlarda çalışmak zorunda kalan, barınma ve temel ihtiyaçlarını karşılayamayan emeklilerden söz ediyoruz. Bu durum, sosyal devlet iddiasıyla bağdaşmaz. Emekli, yük değil; bu ülkenin hafızası ve emeğidir,” ifadelerini kullandı.
“Sorun Kaynak Değil, Yönetim Anlayışıdır”
Türkiye’nin imkânları olan bir ülke olduğunu vurgulayan Onat, asıl sorunun adil paylaşım ve doğru önceliklerde yaşandığını belirtti.
“Genç emeğinin değersizleştirildiği, emeklinin görmezden gelindiği bir anlayış toplumsal huzuru kalıcı biçimde zedeler. Devlet, vatandaşına sırtını dönen değil, ona güven veren bir yapı olmak zorundadır,” dedi.
Açıklamasının sonunda Selçuk Onat, kalıcı çözümün geçici düzenlemelerde değil, köklü bir anlayış değişiminde olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Gençlerin bu ülkede kalmak istediği, emeklilerin geleceğinden endişe duymadığı bir Türkiye mümkündür. Bunun yolu; adaleti, emeği ve insan onurunu esas alan bir düzeni kararlılıkla hayata geçirmekten geçmektedir.”