Son dönemde vatandaşların mikrofonlar karşısında “En az 42-45 bin olmalı, açız, doymuyoruz” sözleriyle tepkilerini ortaya koyduğunu hatırlatan Demirel, bu ifadelerin artık bir ekonomik şikâyet değil, bir haykırış olduğunu belirtti.

Onur Demirel açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:

“Bugün vatandaşın karşısına çıkıp ‘Geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?’ diye sorduğunuzda aldığınız cevap hep aynı: ‘Geçinemiyoruz ama yaşamak zorundayız.’ Bu söz, bir ülkenin içinde bulunduğu durumu en net biçimde anlatıyor. Buna rağmen asgari ücreti belirleyecek makamların bir akşam yemeğine 4,5 asgari ücret harcayabildiği ortaya çıkıyor. Böyle bir çelişkiyi dünyanın neresinde görürsünüz? Halkın gerçeklerinden tamamen kopmuş bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız.”

CHP’li Demirel, yurttaşların “En az 40-50 bin olmalı” sözlerinin abartı değil, zorunluluk olduğuna işaret ederek şunları ekledi:

“Bugün Isparta’da da İstanbul’da da Hakkâri’de de durum aynı. Kiradan gıdaya, ulaşımdan temel ihtiyaçlara kadar her şey katlanmış durumda. İnsanlar sadece nefes alabilecek bir ücret istiyor. Bu talep bir lütuf değil, en temel hak.”

Demirel, iktidara vatandaşın taleplerini duyma çağrısı yaparak, “Asgari ücret belirlenirken masa başında değil, halkın yaşadığı gerçeklerden hareket edilmeli. Vatandaşı duymazdan gelen hiçbir ekonomi politikası ayakta kalamaz” ifadelerini kullandı.