|
Tweet |
Yontar, iş gücüne dâhil olmayan kadın sayısının 21 milyonu aşmasının, 9,4 milyon kadının ise ev işleri ve ailevi engeller nedeniyle çalışma hayatının dışında bırakılmasının “iktidarın kadın politikalarının yarattığı görünmez duvarın” en somut göstergesi olduğunu ifade etti.
“KADINLARI EVE HAPSEDEN POLİTİKA, TOPLUMU DA YOKSULLAŞTIRIYOR”
Nurten Yontar, bakım yükünün büyük oranda kadınların sırtına bırakıldığını hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu:
“540 bin kadın sadece bakım sorumlulukları yüzünden işinden ayrılmak zorunda kaldı. Aynı nedenle işten çekilen erkek sayısının 33 bin olması bile bu çarpık düzeni tüm gerçekliğiyle ortaya koyuyor. Kadınların eğitim, istihdam ve sosyal hayata katılımının önüne ailevi engelleri yerleştiren bu anlayış; kadınları daha genç yaşta eş, anne ve bakıcı rollerine sabitliyor.”
“KREŞTEN YAŞLI BAKIMINA KADAR TÜM YÜK KADINDA, BU DÜZENE HAYIR DİYORUZ”
Yontar, Türkiye’de bakım hizmetlerinin yokluğunun ve sosyal devlet mekanizmalarının zayıflığının kadınları çaresiz bıraktığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Kreş yok, gündüz bakım evi yok, yaşlı bakım desteği yok. Sonra da kadınlardan çalışma hayatına katılmaları bekleniyor. Bu mümkün değil. Bakımın tüm yükünü kadınlara yıkıp sonra da kadın işsizliğini konuşamayız. Bu düzene hayır diyoruz.”
Nurten Yontar, kadınların toplumsal ve ekonomik hayata eşit katılımını sağlamak için sosyal devletin güçlendirildiği, bakım hizmetlerinin kamusal bir hak olarak sunulduğu bir modelin hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.