“MEB, laik ve bilimsel eğitimden rahatsız”

Nurten Yontar, proje okul uygulamasının artık bir eğitim politikası olmaktan çıktığını, açıkça bir kadrolaşma ve öğretmen kıyımı aracına dönüştüğünü belirtti. “Bugün geldiğimiz noktada, yalnızca kendi gibi düşünmeyen, biat etmeyen, laik ve bilimsel eğitimi savunan öğretmenler sistem dışına itilmekte, görev süreleri uzatılmamakta ve bilinçli olarak norm fazlası ilan edilerek sürgün edilmektedir. Bu açıkça cezalandırma politikasıdır” dedi.

“Öğretmenler kendi öğrencileri kadar sahipsiz bırakıldı”

Yontar, birçok proje okul öğretmeninin mahkeme kararıyla haklı bulunmasına rağmen sistemin işleyişinde hiçbir adaletin kalmadığını vurguladı:

“Mahkemeler yürütmeyi durdurma kararı veriyor ama Milli Eğitim Bakanlığı kararlarını göz ardı ediyor. Bakanlığın yaptığı sadece öğrencilerin değil, öğretmenlerin de geleceğini çalmak. Okullar kapanmaya yaklaşırken öğretmenler il emrine veriliyor, hiçbir okula yerleştirilmiyor. Öğrencileriyle vedalaşamayan, nereye gideceğini bilmeyen, kendi okulunu ilk sıraya yazmasına rağmen dışlanan öğretmenlerin yaşadığı mağduriyet asla kabul edilemez.”

“Bu sistemin adı: Keyfilik, torpil, sadakat!”

Yontar açıklamasında şunları da kaydetti:

“Proje okullarda görev yapan ve yıllarca emek veren öğretmenler, hiçbir objektif kritere dayanmadan görevlerinden alınıyor. Bu okullara artık sınavla değil, sendikal ya da siyasal yakınlıkla öğretmen atanıyor. Bu düzenin adı ne liyakat ne adalet… Bu düzenin adı; torpil, keyfilik ve sadakat sistemidir. 30 yıllık öğretmenler okullarında kalırken, genç ve idealist öğretmenler tasfiye ediliyor.”

“Bu uygulamalar anayasal eşitlik ilkesine aykırıdır”

CHP’li Yontar, eğitimdeki bu uygulamaların yalnızca öğretmenleri değil, tüm eğitim sistemini geriye götürdüğünü söyledi:

“Milli Eğitim Bakanlığı’nın yürüttüğü bu ayrımcı ve siyasi temelli uygulamalar, hem eğitim hakkına hem de Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Öğretmenler üzerinden yürütülen bu baskı politikaları, öğrencilerin niteliğini de doğrudan etkilemektedir. Eğitimdeki bu keyfiliğe artık bir son verilmelidir. Her bir öğretmenimiz görevini liyakatla hak etmiş ve öğrenci yetiştirmek için oradadır. Onları bu şekilde harcamak, eğitim sistemine ihanettir.”

“Hukuki mücadele sürecek, bu düzen değişecek”

Nurten Yontar, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Öğretmenlerimize yapılan bu haksızlıkların takipçisi olacağız. Meclis’te bu konuda soru önergeleri verecek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu keyfi uygulamalarını kamuoyunun gündemine taşımaya devam edeceğiz. Eğitim sistemini yandaş kadrolara teslim etmeye çalışanlara asla geçit vermeyeceğiz. Bu düzen değişecek, liyakat yeniden kazanacak.”