Depremin ardından saatlerce cep telefonu hatlarının devre dışı kaldığını hatırlatan Erikçi, “Halk, canından endişe ederken iletişim kuramadı. Devletin kriz anında sesi olması gerekirken, sessizliğe gömülmesi kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Afet yönetimi reflekslerinin yetersiz olduğunu belirten Erikçi, “Vatandaş yine kendi imkânlarıyla durumla baş etmeye çalıştı. Oysa bu ülkenin onlarca kurumu, bütçesi ve planı var. Ancak planlar masada, millet sokakta kalıyor” dedi.

“YUNANİSTAN ŞUBATTA HAZIRLIĞINI YAPTI, BİZ HÂLÂ GEÇMİŞ OLSUN MESAJI ATIYORUZ”

Erikçi, geçtiğimiz Şubat ayında Yunanistan’da meydana gelen deprem sonrası uygulamaya konan kriz planlarını örnek göstererek, “Komşumuz bir ayda organize oldu, riskli bölgeleri tahliye etti. Bizde ise değişen hiçbir şey yok. Halkla devlet arasındaki bağ, birkaç saniyelik sarsıntıda tamamen kopuyor” sözleriyle yönetimi göreve çağırdı.

İletişim altyapısının çökmesini yalnızca GSM operatörlerine yüklemenin yeterli olmadığını vurgulayan Erikçi, “Devletin görevi bu şirketleri denetlemek ve afet senaryolarına uygun alt yapı kurmalarını sağlamaktır. Bugün iletişim hakkı gasp edilmişse, bunun siyasi sorumluluğu da üstlenilmelidir” dedi.

“DEPREME KARŞI HAZIRLIK SADECE BİNALARLA SINIRLI DEĞİLDİR”

Kentsel dönüşüm, toplanma alanları ve yerel kriz planları konularında da açıklamalarda bulunan Necdet Erikçi, “Depreme karşı hazırlık sadece binalarla sınırlı değildir. Halkı eğitmek, mahallere kriz timleri kurmak ve anlık yönlendirme sistemleri oluşturmak zorundayız. Aksi halde her deprem sonrasında enkaz altında sadece insanlar değil, devletin itibarı da kalır” ifadelerini kullandı.

“ZAFER PARTİSİ SUSMAYACAK, HALKIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEK”

Açıklamasının sonunda kamuoyuna çağrıda bulunan Erikçi, “Bu millet, korktuğu anda devleti yanında görmek ister. Zafer Partisi olarak biz, kriz anlarında sorumluluktan kaçmayan, çözüm üreten bir devlet anlayışının savunucusuyuz. Artık geç kalmayalım” dedi.