![]() |
Tweet |
Nazmi Acan, Türk milleti tanımının bir etnik kimliği değil, ortak vatandaşlık bilincini yansıttığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Anayasa’daki Türk milleti tanımı; Kürt, Türk, Arap, Boşnak, Arnavut veya diğer etnik kökenlerden yurttaşlarımızı dışlamaz. Aksine, bu vatandaşların tamamını tek bir hukuk çatısı altında eşit haklarla birleştirir. Bu üst kimlik, barışın ve birlikteliğin sigortasıdır.”
“Cumhuriyet, Aidiyet Üzerine Kurulmuştur; Ayrışma Değil, Birleşme Hedeflemiştir”
Acan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulurken bir etnik yapı ya da farklı bir devleti bastırmak amacı taşımadığını, bilakis halkların ortak mücadelesiyle kurulduğunu vurguladı:
“Cumhuriyet, Türk kimliğini kimseye karşı değil, herkes için tanımlamıştır. Bu topraklarda farklı kültürler ve halklar bir arada yaşamış; Cumhuriyet bu birlikteliği ortak bir siyasal zeminle kurumsallaştırmıştır. Bu sistemin çatısını tartışmaya açmak, o zemini sarsmaktır.”
“Tarihten Ders Alınmalı: Çoklu Kimlik Dayatmaları Devletleri Parçalamıştır”
Nazmi Acan, çok kimlikli anayasal yapılarla yönetilen ülkelerin tarihsel olarak dağılmaya mahkûm olduğunu hatırlatarak şu uyarıda bulundu:
“Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Çekoslovakya, çoklu kimliklerin siyasallaştığı örneklerdir. Bu ülkelerin kaderi parçalanmak olmuştur. Türkiye’nin de bu yıkıcı rotaya sürüklenmesine asla izin verilmemelidir. Üniter devlet yapısı ve ortak kimlik anlayışı, Türkiye’nin bekasının temelidir.”
Açıklamasının sonunda Nazmi Acan, Zafer Partisi’nin bu meselede durduğu noktayı açıkça ifade etti:
“Biz Zafer Partisi olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasında tanımlı olan ortak kimliğin, toplumsal barışın anahtarı olduğuna inanıyoruz. Bu kimlikten sapmak, ülkeyi kimlik çatışmalarına sürüklemek olur. Milletin adını silmeye çalışanlara karşı, devletin temelini savunmaya devam edeceğiz.”