“1939’dan Bu Yana Korunan Değerler Yok Sayılıyor”

Zeybek, Zeytincilik Kanunu’nun fiilen işlevsiz hale getirildiğini vurguladı. Torba yasanın 11. maddesiyle zeytinliklerin taşınabileceği yönündeki düzenlemenin bilimsel dayanaklardan yoksun olduğunu belirten ATA Parti lideri, “Bir zeytin ağacı, meyve verecek olgunluğa onlarca yılda ulaşır. Onu başka yere dikmek, onu öldürmektir. Bu yasayla yapılan, sadece ağaç değil, kültürümüz, doğamız ve geleceğimizdir” ifadelerini kullandı.

“ÇED Süreçleri Bypass Ediliyor, Kaçak Madenciliğe Af Geliyor”

Yeni yasa ile çevresel denetimlerin işlevsiz hale getirildiğini söyleyen Zeybek, ilgili kamu kurumlarının 4 ay içinde görüş bildirmemesi durumunda ruhsatların otomatik olarak geçerli sayılacağını belirtti. Kaçak maden işletmelerine af getirilmesinin ise yasanın esas amacını gözler önüne serdiğini vurgulayan Zeybek, “Bu yasa, halk yararı için değil, bir avuç maden şirketinin çıkarları için yapılmıştır” dedi.

“Zeytinlikler Varsa Hayat Vardır”

Zeytinliklerin sadece tarım alanı değil, binlerce yıllık bir yaşam kültürünün temsili olduğunu belirten Zeybek, “Zeytin ağacı Anadolu’dur, barıştır, emektir. Zeytinliğin yok edilmesi demek, toprağın, suyun, havanın kirlenmesi, köylünün göç etmek zorunda kalması demektir. Bu yasa, geri dönüşü olmayan bir ekolojik yıkım anlamına gelir” dedi.

“Bu Rant Yasası Anayasa’ya Aykırıdır!”

Zeybek, yasa ile birlikte hukukun da askıya alındığını dile getirerek şöyle konuştu:
“Danıştay daha önce bu tür düzenlemeleri iptal etmiştir. Zeytincilik Kanunu’na rağmen yapılan bu değişiklikler, normlar hiyerarşisine aykırıdır. ATA Parti olarak, muhalefet partilerine çağrıda bulunuyoruz: Bu yasa Anayasa Mahkemesi’ne taşınmalı, halkın ve doğanın yanında durulmalıdır.”

“Zeytin Dalı Direnişin Sembolüdür”

ATA Parti lideri Zeybek, yurttaşları bu talana karşı durmaya davet etti:
“Zeytin dalı artık sadece barışın değil, aynı zamanda direnişin sembolüdür. İkizköy’den Kazdağları’na, Akbelen’den Mersin’e kadar direnen yurttaşlarımızın yanındayız. Bu mücadele sadece zeytin ağaçlarını değil, Türkiye’nin geleceğini savunmaktır.”