|
Tweet |
“Türkiye’nin En Büyük Eksikliği Tutarlılık ve Samimiyettir”
Medeni, yıllar boyunca güveni zedeleyen siyasi zikzakların Türkiye’yi büyük bedeller ödemek zorunda bıraktığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Toplum artık ne söylediğini yarın değiştirmeyen, ilkeli ve öngörülebilir bir siyaset istiyor. Günü kurtarmak için atılan her adım, bu ülkenin geleceğinden çalıyor. Biz, çerçevesi net çizilmiş, sözü ile fiili birbirini tutan bir yaklaşımı savunuyoruz.”
“Gelecek Gizli Kapılar Ardında Değil, Toplumun Gözünün Önünde Kurulur”
Medeni, geçmiş tecrübelerin kapalı yürütülen süreçlerin hiçbir zaman kalıcı güven üretmediğini gösterdiğini belirtti:
“Bu millet karanlık koridorlardan yönetilen hiçbir girişime itibar etmez. Türkiye’nin geleceğini inşa edecek olan şey, açık tartışma kültürü ve toplumun katıldığı şeffaf süreçlerdir. Siyasi cesaret burada kendini gösterir.”
“DEVA’nın Yaklaşımı: Siyasetin Merkezi Vatandaştır”
Sivil toplum alanındaki görevine işaret eden Medeni, demokratik dönüşümün yalnızca siyasetçiler arasında değil, toplumun tüm kesimleriyle birlikte hayata geçirilebileceğini söyledi:
“Bizim siyaset anlayışımızda vatandaş pasif bir izleyici değildir. Sivil toplum, yerel girişimler, meslek grupları, gençler ve kadınlar… Bu ülkenin geleceğini güçlendirecek olan bu geniş toplumsal katılımdır. Halkın sesini duymayan hiçbir siyaset gerçek çözüm üretemez.”
Medeni, toplumun farklı kesimlerinde ortaya çıkan beklentinin, kararlı bir liderlik ve siyasal dürüstlük olduğunu belirterek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Türkiye’nin yarınını güçlendirmek istiyorsak, kaçınma siyasetiyle değil; bedel ödemeyi göze alan bir iradeyle hareket etmeliyiz. Bir ülkenin barışı ancak adalet, açıklık ve cesaret üzerine kurulduğunda kalıcı olur.”