Demir, açlık sınırının 29 bin 828 TL seviyesinde olmasına rağmen asgari ücretin 26–28 bin TL bandında tartışılmasının sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmadığını ifade etti:

“Asgari ücretin açlık sınırını dahi karşılayamaması, emek kesiminin nasıl geri plana itildiğini gözler önüne seriyor.”

Gelir adaletsizliğine dikkat çeken Demir, şu çarpıcı benzetmeyi yaptı:
“Bizim Hasan amcamız geçim mücadelesiyle bankta soluklanırken, Hans amca sahilde gününü geçiriyor. Bu fark, emek politikalarındaki zafiyetin en somut göstergesidir.”
Demir, yargı alanındaki tartışmaların da toplumdaki güveni zedelediğini belirterek,
“Ağır suçlara yönelik düzenlemeler gündemdeyken bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle gençlerin özgürlüğünden edilmesi kamu vicdanını yaralamaktadır. Hukuk herkese eşit işlemelidir” dedi.

İş kazaları ve denetim eksikliklerine de değinen Demir,
“Denetim mekanizmasının olaylardan sonra çalışması kabul edilemez. Devlet süreçleri yönetmekle yükümlüdür” değerlendirmesinde bulundu.
2026 bütçesini de eleştiren Demir, dar gelirlinin yükünün artmasına karşın büyük sermaye çevrelerine tanınan kolaylıkların sürdüğünü ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:
“Saadet Partisi, Elmadağ’da da Türkiye genelinde de adaletin, emeğin ve hakkaniyetin güçlendiği bir düzen için mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.”