“İnfaz Süreci, Medyada Değil, Meclis’te Yürütülmelidir”

Baydar, infaz yasasıyla ilgili tasarıların kamuoyunda henüz netleşmeden gündeme gelmesini eleştirerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Hukukun üstünlüğünü esas alan bir devlette, infaz düzenlemeleri medya organlarında değil, yasama organında tartışılmalıdır. Toplumun doğrudan etkileneceği bu gibi konular, siyasi önceliklerle değil, hukuki normlarla yönetilmelidir. Özellikle ağır suçlara dair belirsizliklerin infaz sisteminde zaafa yol açmaması gerekir.”

“Toplumda Uyuşturucu ve Güvenlik Endişesi Derinleşiyor”

Uyuşturucu kullanımı ve kaçakçılığının Şanlıurfa başta olmak üzere birçok kentte gençleri tehdit eden bir sorun haline geldiğine dikkat çeken Baydar, şu uyarılarda bulundu:
“Uyuşturucu ile mücadele yalnızca adli bir konu değil, aynı zamanda toplumsal bir beka meselesidir. Gençleri hem kurban hem de araç olarak hedef alan yapılar, terör finansmanında bu ağları kullanmaktadır. Devletin bu alandaki refleksleri daha kararlı ve yaygın olmalıdır.”

“Anayasa, Kişisel Hedeflerin Değil, Kurumsal Güvencelerin Zeminidir”

Baydar, anayasa değişikliği tartışmalarının demokratik ilkelere bağlı kalınarak yürütülmesi gerektiğini vurguladı:
“12 Eylül sonrası defalarca yamalanmış ve temsil kabiliyeti zayıflamış bir anayasayla Türkiye’nin ilerlemesi mümkün değildir. Ancak anayasa çalışmaları, bir şahsı yeniden seçtirme hedefiyle değil; Meclis’i güçlendiren, yargıyı bağımsızlaştıran, kuvvetler ayrılığını yeniden inşa eden bir vizyonla yürütülmelidir. Anahtar Parti olarak anayasa sürecine bu hassasiyetle yaklaşıyoruz.”

Metin Baydar, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Devletin asıl gücü, vatandaşının güvenini kazanmasındadır. Bu güvenin inşası için hukukla uyumlu, şeffaf, denetlenebilir ve toplumla iletişim hâlinde bir yönetim anlayışına ihtiyaç vardır. Anahtar Parti, bu ilkelere sadık kalarak Türkiye'nin geleceğine katkı sunmaya devam edecektir.”