|
Tweet |
Kadına yönelik şiddetin bireysel bir mesele ya da “aile içi tartışma” olarak görülemeyeceğini belirten Kandemir, bunun ağır bir insan hakları ihlali olduğunu ve devletin sorumluluk alanına giren bir güvenlik ve adalet sorunu olduğunu söyledi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET ÖNLENEBİLİR BİR SUÇTUR
Melis Kandemir, Türkiye’de kadınların etkin şekilde korunamadığını, koruma tedbirlerinin geciktiğini ve faillerin cezasızlıkla cesaretlendirildiğini ifade ederken şu değerlendirmede bulundu: “Kadına yönelik şiddet önlenebilir bir suçtur. Önlenmemesi bir tercihtir. ‘Bireysel vaka’, ‘ani öfke’ gibi ifadeler gerçeği perdelemekten başka bir işe yaramamaktadır.”
6284 SAYILI KANUN VE DEVLET MEKANİZMALARI ETKİN ÇALIŞTIRILMALI
DEVA Partisi olarak net taleplerini sıralayan Kandemir, şiddetle mücadelede hiçbir tereddüte yer olmadığını belirtti:
• 6284 sayılı Kanun’un tüm hükümleri eksiksiz uygulanmalıdır.
Failler için cezasızlık dönemi sona ermelidir.
Şiddet mağduru kadınlar için koruyucu ve önleyici tedbirler hızla işletilmelidir.
Kadın istihdamı güçlendirilmelidir; ekonomik bağımsızlık yaşam güvencesidir.
Sığınaklar, acil hatlar ve sosyal hizmet mekanizmaları yaygınlaştırılmalıdır.
Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitim politikalarının temel unsuru olmalıdır.
“Kadınları koruyamayan bir devlet adaleti sağlayamaz.” diyen Kandemir, siyasi iradenin kararlılık göstermesi gerektiğini vurguladı.
“HİÇBİR KADIN YALNIZ DEĞİLDİR”
Melis Kandemir, 25 Kasım’ın yalnızca farkındalık değil, bir direniş ve dayanışma günü olduğunu hatırlatarak açıklamasını şöyle tamamladı: “Hiçbir kadın yalnız değildir. Hiçbir kadın kaderine terk edilemez. Kadına yönelik şiddet bitene kadar, hukukun üstünlüğü yeniden tesis edilene kadar, kadınların yaşam hakkı güvence altına alınana kadar mücadelemizden geri adım atmayacağız. Şiddetin olmadığı bir Türkiye mümkündür ve bu mücadeleyi hep birlikte kazanacağız.”
DEVA Partisi Kadın Çalışmaları Başkan Yardımcısı Melis Kandemir, toplumun tüm kesimlerini kadına yönelik şiddete karşı ortak mücadeleye çağırdı.