![]() |
Tweet |
“Üç Asırlık Ağaç Bir Günde Yerine Konulamaz”
Teklifin 11. maddesinde yapılan değişiklikle, taşınan ve taşınamayan her bir zeytin ağacının iki katı kadar yeni fidan dikilmesinin zorunlu hale getirilmesini yetersiz bulan Tekerek, “Zeytin ağacı sadece toprağa değil, geçmişe ve geleceğe tutunur. Üç yüz yıllık bir ağacın yerine iki kat fidan dikmek, doğa yasalarını ve üretim değerini hafife almaktır” ifadelerini kullandı.
“Köylünün Emeği Hiçe Sayılıyor”
Söz konusu düzenlemenin, tarımsal üretimle geçinen binlerce ailenin geleceğini tehlikeye attığını vurgulayan Tekerek, “Zeytinliklerin madenciliğe açılması, sadece çevresel bir tehdit değil; aynı zamanda kırsal yoksulluğu artıracak, köylüyü toprağından koparacak bir politikadır” değerlendirmesinde bulundu.
“Meclis, Şirketlerin Değil Halkın Temsilcisidir”
Tekerek açıklamasında, kamu kurumlarının ÇED sürecinde görüş bildirmemesi halinde projeye otomatik onay verilmiş sayılmasını da sert dille eleştirdi: “Yasama süreci, halkı dışlayarak değil; halk adına karar alarak yürütülmelidir. Meclis’in asli görevi özel çıkarları değil, kamu menfaatini korumaktır.”
İYİ Parti’nin tarımın ve çevrenin korunmasına ilişkin tavrının net olduğunu belirten Süleyman Tekerek, şu ifadelerle açıklamasını tamamladı:
“Zeytinlikler, yalnızca belirli bir bölgenin değil; Türkiye’nin ortak değeridir. Bu teklifin geri çekilmesi, halkın sesiyle buluşulması ve doğal varlıkların anayasal güvence altında korunmaya devam etmesi gerekmektedir. İYİ Parti olarak bu süreci yakından takip ediyor, doğayı ve üreticiyi savunmaya devam ediyoruz.”