|
Tweet |
“SÖYLEMLER TUTARLI DEĞİL, ÇÜNKÜ SİYASİ GEÇMİŞLERİYLE ÇELİŞİYORLAR”
YMP Elazığ İl Başkanı İsmail Hakkı Çevik, bazı siyasi partilerin bugün kamuoyuna sundukları söylemlerin geçmişteki tutumlarıyla örtüşmediğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“ İYİ Parti ve A Partisi akraba partiler olarak ilk başta DEM ve CHP ile özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinde ittifak yaparak birlikte hareket ettiler. Dolayısıyla bugün ortaya koydukları söylemlerle geçmişleri arasında büyük bir çelişki vardır. Bu nedenle iddialarının toplumda bir karşılık bulması mümkün değildir.”
Şu andaki BBP ' de rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU' nun Mirası' nı taşıyaxak vizyonda değildir ve Cumhur İktidar ortağı değilmiş gibi eleştiriler yapıyorlar, bu eleştiriler hiç tutarlı görünmemekte, halk hayretle karşılamaktadır..
Sn.Ümit ÖZDAĞ bir parti genelbaşkanından ziyade, sanki babası rahmetli Muzaffer ÖZDAĞ gibi 27 Mayıs Darbesi ile büyüdüğünden olacak ki bir komite başkanı görüntüsünden kurtulamıyor..Söylemleri ve tavrı halka daima tedirginlik ve ayrıştırıcılık aşılmaktan öteye geçmiyor..
YRP ise, halkı hala Saltanatçılığı çağrıştırıcı Arap Modeli İslam Anlayışından kurtulamadan, büyük küresel güç olmaktan bahsediyor ve maalesef kendisi ve çocukları bu işlerden muaf gibi..!
Diğerleri zaten ya devlet partisi ya da % 20 İl de kurulan tabela partisi..Hepsi birleşse bir parti yapmayacak argumanlara sahipler..
AK Parti' ye gelince, bu parti misyonu neyse onu tamamladığı görülmekte, ancak kadroları uzun yıllar brokraside iş tutacağa benziyor.. AK PARTİ şunu gösterdi : Laiklik olmadan, ne dini, ne mezhebi , cumhuriyet ve demokrasi olmadan da ne ideolojik ve ne de milli çoğunluğun etkinliği kalır ve ne de az olan toplulukların hakları savunulabilir..Bir de bir cemaat, tarikat etkisinde devlet kurumları çalışamaz, ayrıca ehil olmayanlar tam çoğunlukla iktidar olunduğunda, kuvvetler ayrılığı zayıfladığında adalet kaybolur, ekonomi yeni tekeller oluşturur, siyasal parti içindeki zayıf insanlar bu imkanı şahsi menfaatlerine kullanabilme sakıncaları vardır..
Cumhur İktidarı bir de şunu göstermiştir ki bu çok önemli :
Halk, elli yıldan fazladır CHP Asker ve siyaset birlikteliği sonucu gelinen noktada, askerin elini çektiği CHP nin, halktan kopukluğu ile ne hale düştüğünü gördüğünden, siyasette askeri vesayeti artık kabullenilemeyeceğini anlamıştır.. Asker , bir parti, ,dış etken vs milli iradeye hükm edemez anlayışı, mecliste yazılı olan " Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir" Serlevhasının yeniden tesisi ve siyasi ağırlığı anlamında meclisin, ancak milletin milli iradesi olduğu ve onun üstünde bir güç yoktur, anlayışı uyanmıştır..Olumlu icraattan da, olumsuz icraattanda 23 yıllık iktidardan ders çıkarılmış ve ne bir zümre, ne bir kabile, aşiret, ne şeyh ve ne de asker, mafya etkisi olmamalıdır bilinci acı tecrübelerle kafalara yazılmıştırş..Bu mafyatik çıkarların def'i tam gerçekleşmese de halk yinede bu çıkarcı osakları anlamış ve bertaraf edilmesi gerektiği bilincine gelmiştir.
Yapılacak seçimlerde bu bilince yakın olan partiyi kendisine temsilci yapacaktır..
“CHP’DE İDDİANAME İSPATLANIRSA TARİH OLUR; O MİSYONU DEVAM ETTİRECEK KADROLAR YMP’DE MEVCUTTUR”
Çevik, CHP hakkında ortaya atılan iddialara da değinerek önemli bir çıkış yaptı:
“CHP’de iddianame ispatlanırsa tarih olur. Ancak unutulmamalıdır ki ülkenin ihtiyaç duyduğu Atatürk milliyetçiliği misyonunu taşıyacak çok sayıda vatansever kadro Yerli ve Milli Parti’de fazlasıyla vardır.”
Çevik, YMP’nin kuruluş felsefesinin milli değerleri, cumhuriyeti ve Atatürk’ün çizdiği yol haritasını esas aldığını vurguladı. O yol haritası Ülkede yaşayan 86 Milyon insanın kardeşlik milliyetçiliği ve Bağımsızlık ruhudur..Türkiye Cumhuriyeti Devleti' nin gerek yerel ve gerekse uluslararası hukuka ,insan haklarına saygılı kaldıkça, vatandaş bilinci ve sosyal birliktelik içinde yürüyen bu yaşam biçimi de; tarihi hataları kenara koyup, olumlu kazanımları da sahiplenerek önümüze bakıp, kaderde tasada daima milliyetçilik ve bağımsızlık ruhu taşıyarak yoluna devam edecektir Bu halk eğer bu bilinci yakalarsa, siyasi mantalitelerini ve seçimde kullanacak parametreleri buna göre belirlerse artık hiç kimse ne madden, ne manen bu ülkeyi sömüremez ve ülkemiz insanlığa da bu anlamda örnek olacaktır..
“ÜLKENİN MENFAATİ HER ŞEYDEN ÜSTÜNDÜR”
YMP Elazığ İl Başkanı İsmail Hakkı Çevik, açıklamasının devamında Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda siyasi hesapların değil, ülke menfaatlerinin öncelik olması gerektiğini ifade etti:
“Bizim siyaset anlayışımızda Türkiye’nin çıkarları her şeyin üzerindedir. Bir vatandaşımızın yaşadığı sıkıntı, ızdırap ya da adaletsizlik, hepimizin derdidir, o sızıyı hissetmeyen ne önder olabilir ve ne de bir siyasi icraatta yararlı olabilir..Çünkü o bencil bir kişiliktir ki siyasi ahlaka uymayan bu yapıyı el birliği ile başta partimizden ve sonra siyasi hayattan çıkarmalıyız ki bu halk artık güven içinde yaşamaya hakkı olduğunu anlasın..Yani icra yapısında olsun, halkta olsun bu insani temel konuları kırmızı çizgimiz yapmalıyız, gerisi bizim örflerimiz, adetlerimiz,inançlarımızdır, velhasıl kültürümüzdür, yeter ki atılan adımlar hukuka, akla ve vicdana insan haklarına aykırı olmasın.”
“MİLLİ BİRLİK VE SAĞDUYUYA ÇAĞRI”
Çevik, ülkenin kritik süreçlerden geçtiğini belirterek, tüm siyasi aktörleri sağduyuya davet etti:
“Gerginlikten medet uman siyaset anlayışı bu millete zarar verir. Biz YMP olarak milletimizin ortak değerlerini koruyan, ayrıştırmayan, birleştiren bir siyaseti savunuyoruz.”
“TÜRKİYE’NİN MİLLİ VE MANEVİ DİNAMİZMİ VE DİĞER SİYASİ FARKLILIKLARA TEMELLERİ TEKRAR HATIRLATACAK VE YÖN VERECEK GÜÇ BURADADIR”
İsmail Hakkı Çevik açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Türkiye’nin gerçek anlamda milli bir çizgiden yönetilmesi, cumhuriyet değerlerinin korunması ve Atatürk milliyetçiliğinin yaşatılması için YMP olarak, başta mevcut CHP olmak üzere siyasi partilere de artık eski çıkmaz sokak olan polemik, demogoji siyasetini terk etme yönünde bir alternatif parti olmaya adaydır. Hem de yeniden halktan gelen bir oartidir..Biz bu milletin geleceği için varız ve milletimizin her bir ferdinin derdi bizim derdimizdir. Bu felsefe ve inançta olmadığımız sürece siyaset sadece çıkar ve kaostur, halkın maddi manevi yaşam özgürlüğünü, kültürel algılarını ve devlete güvenini büyük oranda zedeleyecektir..Biz, böyle istismarcı siyasette yokuz..Siyaset, halkı maddi manevi zenginleştirme sanatıdır, siyasetçiyi değil..Siyasetçi meşru kazancı neyse ekbette buna kimsenin itirazı yoktur, ama servetine de siyasi referansları alet etmemelidir "