|
Tweet |
“DİNİ ZULÜM ARACI HALİNE GETİRMEK, İNSANLIĞA İHANETTİR”
Çevik, dini değerlerin özünden koparılarak siyasallaştırılmasının ve ayrıştırma aracına dönüştürülmesinin Türkiye’nin birlik ruhuna zarar verdiğini belirterek şunları söyledi:
“Bizler, inancın özünü kavramak yerine, onu zulüm aracına dönüştürebiliyoruz. Bu anlayış, ne dine ne insana hizmet eder. ‘Benim dinle işim yok’ diyenler, aslında insanlığın temel ahlak kaideleriyle ilgisini kesmektedir. Oysa dinin özü, insanı adil, dürüst ve kötülükten sakınmış bir birey haline getirmektir.”
“MİLLİ KİMLİK, TARİH VE ADALET ÜZERİNE İNŞA EDİLİR”
Yerli ve Milli Parti Elazığ İl Başkanı İsmail Hakkı Çevik, milli kimliğin tarih, hukuk, coğrafya, sosyoloji, din ve örf-adetlerle sıkı bağlara sahip olduğunu vurguladı:
“Milli kimlik; kökü tarihte, temeli adalette, ruhu insanlıktadır. Kimliğini inkâr eden toplumlar, kendi ayağına sıkıyor demektir. Bizim kimliğimiz, Anadolu’ya gelişimizden Avrupa’ya uzanan dayanışma ruhuyla şekillenmiştir. Bu bilinci kaybedenler, hem tarihine hem geleceğine yabancılaşır.”
“CEHALET, TOPLUMUN EN BÜYÜK ZAFİYETİDİR”
Çevik, dinin yanlış yorumlanmasının ve mezhepçi bakış açısının toplumsal çözülmeyi derinleştirdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Toplumun iki asırdır en büyük eksiği, dini doğru anlamamak ve onu düşmanlık aracı haline getirmektir. Cahil, mezhepçi ve etnik temelli yaklaşımlar milletin birliğini bozar. Dini, Arap kültürüyle özdeşleştirmek veya ideolojiye indirgemek, bu coğrafyada kimliğimizi zedeler.”
“DEVLET KURUMLARI BU KONUYU CİDDİYETLE ELE ALMALI”
İsmail Hakkı Çevik, çözümün eğitimden geçtiğini vurgulayarak açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bu mesele, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve üniversiteler tarafından ciddi biçimde ele alınmalıdır. Dini, bilimle, ahlakla ve tarih bilinciyle anlamak zorundayız. Ancak o zaman, insanlığa karşı onurlu bir duruş sergileyebilir, Türkiye’yi güçlendirebiliriz. Cehalet değil, ilim ve adalet bizi birleştirecektir.”