“Adalet ve kalkınma ismiyle kurulan bir partinin, bugün adaleti siyasallaştırdığı ve kalkınmayı rant ilişkilerine hapsettiği bir süreci yaşıyoruz” diyen İlhan, iktidarın kamu kaynaklarını etkin ve adil bir şekilde yönetmek yerine, kendi siyasi çıkarlarını öncelediğini savundu.

“BELEDİYELER ÜZERİNDEN YÜRÜYEN ÇİFTE STANDARDA SON VERİLMELİDİR”

İlhan, Elazığ ve Beşiktaş belediyelerinde aynı şirkete verilen temizlik aracı kiralama ihalelerine değinerek, kamuoyunda adalet sistemine duyulan güvenin neden azaldığını somut bir örnekle açıkladı. “Beşiktaş Belediyesi’nde benzer bir ihale nedeniyle Belediye Başkanı tutuklanırken, Elazığ Belediyesi’nde aynı şirketle yapılan 530 milyon liralık kiralama işlemi hiçbir şekilde sorgulanmıyor” dedi.

İlhan, aynı şartlarda gerçekleşen iki ihalenin yalnızca siyasi farklılık nedeniyle farklı muamele gördüğünü vurguladı. “Eğer 100 milyon liraya alınabilecek araçlar, 500 milyonu aşkın bir rakamla kiralanıyorsa ve buna rağmen hiçbir adım atılmıyorsa, burada hukuk değil, siyasi tercih konuşuyordur” diye konuştu.

“YARGININ TARAFSIZLIĞI GÜVEN TESİSİNİN TEMELİDİR”

Saadet Partisi Mardin İl Başkanı Hacı İlhan, Türkiye'de son yıllarda yargı bağımsızlığının ciddi biçimde zedelendiğini ve özellikle muhalif isimlere yönelik yürütülen soruşturmalarda yargının araçsallaştırıldığını ifade etti. “Tutuklamalar bir tedbir olmaktan çıkıp bir sindirme yöntemine dönüşmüşse, burada hukuk değil, korku iklimi hâkimdir” dedi.
İlhan, gizli tanıklık gibi uygulamaların kamuoyu nezdinde artık ciddiyetini kaybettiğini belirterek, “Eğer yargı bağımsız olsaydı, ne sosyal medya ‘gizli tanık’ şakalarıyla dolardı, ne de insanlar adaletin geleceğinden bu kadar umutsuz olurdu” dedi.