“Bugün Türkiye’de emeklilik, bir teşekkür dönemi değil, dayanıklılık testine dönüşmüş durumda. Emeklilerimiz yıllarca çalıştıkları kurumlar, şehirler, sektörler tarafından unutulmuş; yalnızca maaş günü hatırlanır hâle getirilmiştir. Oysa bu insanlar, ülkenin kalkınmasında omuz omuza çalışan, değer inşa eden bir nesildir.”

“Sosyal Yalnızlık, Ekonomik Yoksulluktan Daha Sessiz Ama Daha Derindir”

Köse, emeklilik sürecinin sadece maddi koşullarla değil, toplumsal aidiyet duygusuyla da değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle şehirlerdeki emeklilerin sosyal hayattan koparıldığını, kırsalda ise sağlık ve ulaşım gibi temel haklara erişimde büyük sıkıntılar yaşandığını belirtti.
“Birçok emeklimiz, büyük kentlerde kalabalıklar içinde yalnız, küçük şehirlerde ise sistemin dışında yaşamaktadır. Ne parkta oturabilecek bir alan bulabiliyorlar, ne de fikirlerine başvuruluyor. Toplum, tecrübenin yerine yalnızca hız koyduğunda, geçmişle bağını da koparır.”

“Anahtar Parti, Emekliliği Sistemin Dışında Değil, Merkezinde Görür”

Anahtar Parti’nin sosyal politikalardaki yaklaşımını hatırlatan Köse, emeklilerin yalnızca bir maliyet kalemi olarak değil; toplumsal tecrübe, rehberlik ve kültürel aktarım açısından temel bir unsur olarak ele alınması gerektiğini söyledi.
“Anahtar Parti olarak emekliliği bir emeklilik değil; toplumla yeni ve anlamlı bir bağın kurulacağı ikinci bir dönem olarak tanımlıyoruz. Her emeklinin tecrübesi, genç kuşaklar için bir köprüdür. Bu köprüler yıkılırsa, yalnızca birey değil, toplum da yönünü kaybeder.”

“Emekliler Günü, Sessizce Geçiştirilecek Bir Gün Değil, Toplumun Kendi Geçmişine Dönüp Bakacağı Bir Gündür”

Hüseyin Cahit Köse açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“30 Haziran, kutlama değil yüzleşme günüdür. Emeklilerimizin maaşı kadar itibarı da erimektedir. Onlara yalnızca ekonomik değil, insani, sosyal ve kültürel olarak da sahip çıkmak toplumsal bir görevdir. Anahtar Parti olarak, bu sorumluluğun bilincindeyiz. Emeklilerimizi yalnızca dünü hatırlayan değil, yarına rehberlik eden bireyler olarak görüyor, saygıyla selamlıyoruz.”