Hakan Yazıcı, infaz düzenlemelerine dair ortaya atılan önerilerin resmi bir metne dönüşmeden tartışılmasının, hem toplumda kafa karışıklığına hem de yargı süreçlerine güvensizliğe neden olabileceğini belirtti:
“Henüz yasalaşmamış ve TBMM gündemine alınmamış bir düzenleme üzerine yapılan spekülatif yorumlar, toplumda algı karmaşası oluşturmaktadır. Bu süreçlerin yasal prosedüre uygun şekilde ilerlemesi gerekmektedir.”

“Toplumun Adalet Duygusu Göz Ardı Edilmemelidir”

Yazıcı, infaz yasasında yapılacak herhangi bir değişikliğin, kamu vicdanıyla çelişmeyecek şekilde düzenlenmesinin önemine işaret etti:
“Cezaların infazına ilişkin düzenlemelerde temel ölçüt; kamu güvenliği, mağdur hakları ve toplumsal adalet duygusunun birlikte değerlendirilmesidir. Her düzenleme, bu hassas dengeler gözetilerek şekillenmelidir.”

“Yeni Anayasa, Kapsayıcı ve Katılımcı Bir Süreçle Hazırlanmalıdır”

Yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Hakan Yazıcı, anayasa değişikliğinin, dar siyasi hedefler doğrultusunda değil, demokratik ve çoğulcu bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğini ifade etti:
“Anayasal reformlar, milletin tamamını kapsayan bir mutabakat zeminiyle hayata geçirilmelidir. Anahtar Parti olarak, kuvvetler ayrılığı ilkesinin güçlendirildiği, yargının bağımsızlığının teminat altına alındığı bir anayasa hedefini desteklemekteyiz.”

Yazıcı, açıklamasının sonunda Anahtar Parti’nin temel yaklaşımını şu sözlerle özetledi:
“Yasama süreçleri, medya ya da siyasi gündemle değil, anayasal kurumların yetkisiyle yürütülmelidir. Anahtar Parti olarak her türlü düzenlemenin, hukuk devleti ilkesine uygun şekilde ve TBMM çatısı altında, toplumsal yararı esas alarak yapılmasını savunuyoruz.”