“Abraham İttifakı: Filistin’in Kanı Üzerinden Yazılmış Bir Senaryo”

İlhan, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan’ın Yeni Yol Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ortadoğu, masa başında çizilen haritalarla, Washington’dan yapılan planlarla ve Tel Aviv’den verilen talimatlarla yeniden dizayn edilmek isteniyor. ‘Abraham İttifakı’ adı verilen bu yapının özünde, Filistin halkının meşru mücadelesini yok sayan, işgalci İsrail’i bölgede merkezileştirmeyi amaçlayan kirli bir proje vardır. Katil Netanyahu ile Trump’ın el ele vererek çizdiği haritalar, bizim medeniyet değerlerimizle asla bağdaşmaz. Bu coğrafyada İbrahim adını kullanarak bir Nemrut düzeni kuramazsınız!”

“Yangınlar, Doğal Afet Değil Kurumsal İhmallerin Sonucudur”

Türkiye’nin birçok noktasında çıkan orman yangınlarına da değinen Hacı İlhan, özellikle yangınlara karşı yetersiz önlemler nedeniyle yaşanan kayıpların artığını vurguladı. Mardin başta olmak üzere birçok ilde doğa tahribatının ciddi boyutlara ulaştığını ifade eden İlhan şunları söyledi:
“Yangınlar yalnızca rüzgarla büyümedi. Tedbirsizlikle, eksik ekipmanla, sistemsiz koordinasyonla ve ihmal zincirleriyle büyüdü. Yangın sonrası ‘şu kadar ton su döküldü’ diyerek kamuoyuna hesap verilmez. Sormak gerekiyor: Bu yangınlar önlenebilir miydi? Uydular, İHA’lar, izleme sistemleri yeterince kullanıldı mı? Bugün yanan her bir ağacın, her bir evin, her bir canlının sorumluluğu, önlem almayan idarenin omzundadır.”

“Ekonomik Eşitsizlik Büyüyor, Emekçinin Sesi Kısılıyor”

Ekonomide yaşanan adaletsizlikleri ve emekçilerin görmezden gelindiğini belirten İlhan, hükümetin faiz politikaları ile kamu çalışanlarına yönelik yaklaşımı arasındaki çelişkiye dikkat çekti:
“Bu ülkede saniyede 260 bin lira vergi toplanırken, bunun 55 bin lirası faize aktarılıyor. Ancak kamu işçisine, emekliye, öğretmene kaynak yok. Özel okul öğretmenleri copla karşılanıyor, maden işçisinin, yangınla mücadele eden emekçilerin sesi duyulmuyor. Hakkı teslim edilmeyen emek, ülkenin kalkınma zemininin altını oyar. Bu gidişata artık son verilmelidir.”

“Birbirimizi Dinleyerek, Hakikatle Yüzleşerek İyileşebiliriz”

2 Temmuz Madımak Katliamı’nın yıl dönümünde toplumsal barış çağrısında bulunan Hacı İlhan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Dersim, Maraş, Çorum, Roboski, Madımak, Başbağlar… Bu coğrafyada takvimin her günü bir acının izini taşır. Bu acıların her biri bizim ortak hafızamızdır. Alevi-Sünni, Türk-Kürt, seküler-mütedeyyin ayrımı yapmadan; birbirimizi dinlemeli, anlamalı, bağrımıza basmalıyız. Gerçek barış, hakikatle yüzleşmekle ve milletçe helalleşmekle mümkün olur.”