Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Basın özgürlüğü bir ülkenin aynasıdır. Ancak ne yazık ki bugün Türkiye'de o ayna kırık, yamuk ve susturulmuş durumda. Gazetecilerin kalemlerine zincir vuruluyor, muhalif sesler susturuluyor. Gerçekleri yazan gazeteciler ya işsiz bırakılıyor ya da dört duvar arasında tutuluyor. Bugün hala cezaevinde olan gazeteciler, susturulan internet siteleri ve baskı altındaki yayın organları bize bir gerçeği haykırıyor: Bu ülkede halkın haber alma hakkı tehdit altında.”

Tahmilci, basın özgürlüğünün sadece gazetecilerin değil, tüm toplumun meselesi olduğuna dikkat çekerek, “Özgür basın; halkın doğrulara ulaşma, eleştirme, sorgulama ve değişim talep etme hakkının temelidir. Bu hakkı elinden alınan bir toplum, karanlığa mahkûmdur” dedi.

Açıklamasında özellikle muhalif kadın gazetecilere yönelik baskılara da vurgu yapan Gülbahar Tahmilci, “Kadın gazeteciler hem fikirlerinden hem de cinsiyetlerinden dolayı çifte baskıya maruz kalıyor. Bu adaletsizliği kabul etmiyoruz. Kadınların sesi susturulamaz, kalemleri kırılmaz!” ifadelerini kullandı.

Tahmilci son olarak, “Gerçekleri yazan herkesin yanındayız. Tutuklu gazeteciler serbest bırakılmalı, basın üzerindeki tüm baskılar kaldırılmalı. Bugün değilse ne zaman?” diyerek tüm demokrasi güçlerini dayanışmaya çağırdı.