“Engellilik bir kader değil, toplumsal bir sınavdır. Her bireyin eşit haklara sahip olduğu anlayışı sadece anayasal güvenceyle değil, günlük hayatın pratikleriyle de hayata geçirilmelidir. Bugün birçoğumuzun görmediği engeller, başkalarının hayatlarını sessizce sınırlamaktadır.”

EĞİTİM VE TEKNOLOJİYE ERİŞİMDE ADALET ŞART

Açıklamasında özellikle eğitimde fırsat eşitliğine vurgu yapan Biçer, özel eğitim alanındaki eksikliklerin ve dijital içeriklere erişimde yaşanan yetersizliklerin engelli öğrencileri sistematik olarak dışarıda bıraktığını belirtti. EBA gibi uzaktan eğitim platformlarının erişilebilir hale getirilmesi gerektiğine işaret etti.
“Engelli öğrenciler için sadece bina girişi değil, müfredat içeriği de erişilebilir olmalıdır. Dijital eşitsizlik çağımızın en görünmeyen engellerinden biridir. Görme, işitme ve ortopedik engelli bireylerin dijital içeriklere erişimi kamusal sorumlulukla düzenlenmelidir.”

İSTİHDAMDA GERÇEK BİR DÖNÜŞÜM GEREKİYOR

Biçer, kamu ve özel sektör işyerlerinde engelli istihdamı konusunun uzun yıllardır yasal bir zorunluluk olmasına rağmen, birçok kurumun bu yükümlülüğü şeklen yerine getirdiğini ifade etti. Engelli bireylerin sadece işe alınmakla kalmayıp, mesleki gelişimlerine ve kariyer planlamalarına da fırsat tanınması gerektiğini dile getirdi.
“Engelli bireyler üretken, yaratıcı ve değerlidir. Onlara yönelik istihdam politikaları nicelikten öteye geçmeli; nitelikli, kalıcı ve sürdürülebilir istihdam hedeflenmelidir. Kota değil fırsat eşitliği sağlanmalıdır.”

ŞEHİR PLANLAMASINDA EVRENSEL TASARIM ANLAYIŞI

Fetih Ahmet Biçer, kent yaşamına ilişkin yaptığı değerlendirmede ise şehir planlamasında engellilerin göz ardı edilmesinin büyük bir eksiklik olduğunu ifade etti. Rampasız kaldırımlar, sinyalizasyon eksiklikleri, toplu taşıma araçlarında erişim problemleri gibi yapısal sorunların, bireylerin kamusal yaşama tam katılımını engellediğini belirtti.
“Engelsiz şehirler ancak evrensel tasarım ilkeleriyle mümkündür. Engelli vatandaşlarımız için yapılan düzenlemeler aynı zamanda yaşlılar, çocuklar ve geçici engel yaşayan bireyler için de hayati önemdedir. Bu nedenle belediyeler ve merkezi idare bu konuda daha kararlı olmalıdır.”

YEREL YÖNETİMLERE VE STK’LARA ÇAĞRI

Biçer, yerel yönetimlerin engelli bireylerin yaşam standartlarını yükseltme konusunda daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca engelli hakları alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi ve karar alma süreçlerine dâhil edilmesi gerektiğini ifade etti.
“Engelli vatandaşlarımızın yaşadığı sorunlar, merkezden yönetilecek basit politikalarla çözülemez. Yerelden genele her düzeyde birlikte düşünmek, birlikte hareket etmek gerekiyor. Belediyeler, üniversiteler, meslek odaları ve STK’lar bu sorumluluğu paylaşmalı ve politika üretiminde aktif rol almalıdır.”

“ENGELLİLİK HAYATIN KENARINDA DEĞİL, MERKEZİNDEDİR”

Açıklamasının sonunda toplumun her kesimine duyarlılık çağrısında bulunan DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Fetih Ahmet Biçer, yalnızca Engelliler Haftası'nda değil, her gün eşit yurttaşlık bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini belirtti.
“Engellilik hayatın kenarında değil, merkezindedir. Bu bilinçle, DEVA Partisi olarak engelli bireylerin haklarına saygı duyan, onları destekleyen değil, onlarla birlikte üreten bir yönetim anlayışını savunuyoruz. Daha adil, erişilebilir ve kapsayıcı bir Türkiye için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Açıklama, engellilik meselesinin yalnızca bireylerin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğu vurgulanarak tamamlandı.