Ferruh Doğan açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:
“Hz. Hüseyin’in Kerbela’da sergilediği tavır, bir inanç uğruna sessizce çekilmek değil, hakkı haykırarak tarih sahnesine iz bırakmaktır. Bu duruş, adaletin terk edildiği yerde bile ahlakın nasıl ayakta kalabileceğini tüm insanlığa göstermiştir. O günün suskunluğu değil, direnişi bugün hâlâ konuşuluyorsa, bu; hakikatin asla bastırılamayacağının kanıtıdır.”

“Silifke’nin Mayasında Hakkaniyet ve Dayanışma Vardır”

Silifke’nin köklü kültürel geçmişi ve adalet duygusuyla yoğrulmuş toplumsal yapısına değinen Doğan, Muharrem Ayı’nın bu topraklarda her zaman derin bir saygıyla karşılandığını belirtti:
“Bu topraklarda Kerbela yalnızca anlatılmaz, yaşanır. Komşuluğumuzda, soframızda ve dualarımızda bu bilincin izleri vardır. Bugün bu mirası diri tutmak, haksızlıklar karşısında susmamakla mümkündür.”

“Toplum Olarak Kerbela’dan Yalnızca Gözyaşı Değil, Ders Çıkarmalıyız”

Muharrem’in, bireysel değil toplumsal bir farkındalık zamanı olduğunu vurgulayan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kerbela’nın mesajı, her dönemde adaleti savunma cesareti gösteren insanlar için bir rehberdir. Bugün ekonomik adaletsizlikten değer yozlaşmasına kadar birçok meseleyle karşı karşıyayız. Bu ay, samimi bir muhasebe ve yeniden doğruları inşa etme dönemidir.”

“Silifke Halkının Muharrem Ayı’nı Hürmet ve Şükranla Selamlıyorum”

Saadet Partisi’nin temel değerlerinin adalet, merhamet ve hakkaniyet üzerine kurulu olduğunu belirten Ferruh Doğan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Muharrem Ayı’nın başta Silifke olmak üzere tüm ülkemize hikmet, huzur ve yüksek bir toplumsal bilinç kazandırmasını temenni ediyorum. Hz. Hüseyin’i ve Kerbela’da şehadetle yücelen tüm mazlumları rahmetle yâd ediyor; bu mübarek ayın insanlık vicdanını yeniden harekete geçirmesini diliyorum.”