Doğan, Silifke gibi Anadolu’nun üretken ancak uzun süredir ihmale uğrayan bölgelerinde gençlerin hem ekonomik hem sosyal olarak yalnız bırakıldığını vurguladı. “Çocuk yapın çağrıları havada kalıyor çünkü gençler, kendi hayatlarını kuracak imkâna sahip değil. Üretici desteklenmiyor, genç istihdamı güçsüz, sosyal devlet anlayışı kâğıt üzerinde kaldı” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında, ekonomik sorunların doğurganlık oranlarındaki etkisinin reddedilmesini eleştiren Doğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gençlerimiz hayat pahalılığıyla boğuşurken, bu tabloya kültürel yozlaşma teşhisi koymak insaflı bir yaklaşım değildir. Bugün bir evin kirası, bir bebeğin masrafı, bir ailenin temel gideri hesaplandığında gerçeklik açıkça ortadadır. Halkın yaşadığıyla yönetenlerin söylediği arasındaki makas her geçen gün büyüyor.”
Doğan, özellikle kırsalda tarımsal üretimin gerilemesi, küçük işletmelerin kapanması ve sosyal hizmetlerin yetersizliğinin, aile kurumunu zayıflattığını belirtti. “Silifke gibi verimli topraklarda üretim yapılmıyorsa, gençler toprağını değil umudunu terk eder. Umutsuzluk da yalnızlık üretir, aile değil” dedi.

Açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Biz Saadet Partisi olarak, aileyi yalnızca siyasi konuşmalarla değil, sosyal adaletle ve ekonomik vizyonla savunuyoruz. Silifke’nin gençleri ancak geleceğe güvenle bakabildiği zaman evlenir, çocuk sahibi olur. Aile; çağrıyla değil, çareyle kurulur.”