“AFETLERİN GÖLGESİNDE DEĞİL, BİLİMİN IŞIĞINDA HAREKET ETMELİYİZ”

Çakır, Marmara Denizi’nde ve özellikle Kumburgaz fayı çevresinde meydana gelen sarsıntıların, uzmanlar tarafından uzun süredir dile getirilen büyük İstanbul depremi riskini güçlendirdiğine dikkat çekti:
“Bilim insanlarının kamuoyuyla paylaştığı teknik uyarılar, görmezden gelinmemelidir. Artan mikro depremler, bölgede biriken gerilimin habercisidir. İstanbul’da yaşanan bu sarsıntı da açık bir uyarı niteliği taşımaktadır. Artık hazırlıksız yakalanmak bir kader değil, ihmaldir.”

“KENTSEL DÖNÜŞÜM, SOSYAL ADALET VE KAMU GÜVENLİĞİ ESAS ALINARAK YÜRÜTÜLMELİDİR”

Yapı güvenliği ve kentsel planlamaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Çakır, Yeniden Refah Partisi’nin şehircilik anlayışının, halkın ihtiyaçlarını merkeze alan, sosyal bütünlüğü koruyan ve denetlenebilir süreçleri esas alan bir yaklaşıma dayandığını belirtti:
“Sadece bina inşa etmek, bir kenti depreme karşı korumaz. Kentleşme politikaları, risk analizleri doğrultusunda ve adil bir şekilde yürütülmelidir. Afet riskini bertaraf edecek olan, teknik yeterliliği yüksek ve kamu çıkarını gözeten bir planlamadır.”

“DEPREM POLİTİKASI, SİYASİ REKABETİN DEĞİL, ULUSAL BİRLİĞİN KONUSUDUR”

Başkan Çakır, afet riskine karşı geliştirilecek politikaların siyasi polemiklere değil, ortak akla ve bilimsel gerçekliğe dayanması gerektiğini vurgulayarak açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Afetlere karşı hazırlık, tüm siyasi ve idari yapıların eşgüdüm içinde çalışmasını gerektiren bir ulusal güvenlik meselesidir. Bu konuda sorumluluk yalnızca merkezi hükümetin değil, yerel yönetimlerin, meslek odalarının ve halkın ortak yükümlülüğüdür.”

“YENİDEN REFAH PARTİSİ, AFETLERE KARŞI TOPLUMSAL DAYANIŞMAYI VE BİLİNÇLİ DÖNÜŞÜMÜ SAVUNMAKTADIR”

Fehmi Güray Çakır açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Yeniden Refah Partisi olarak, tüm şehirlerimizin depremlere karşı dirençli hale getirilmesini bir siyasi vaat değil, yaşamsal zorunluluk olarak görmekteyiz. İstanbul’da yaşanan bu deprem nedeniyle tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, kalıcı ve şeffaf afet politikaları için tüm kurumları ortak hareket etmeye davet ediyoruz.”