“KAMU YÖNETİMİNDE ÖNCELİK MİLLETİN GEÇİMİ OLMALIDIR”

Faruk Güler, açıklamasında Türkiye’de son yıllarda kamu kaynaklarının etkin olmayan projelere, ayrıcalıklı kişi ve kurumlara tahsis edildiğini belirterek, kamusal harcamalarda denge ve sorumluluk ilkesinin ihlal edildiğini vurguladı:
“Bir ülkenin refahı; vatandaşın sofrasına gelen ekmekle, çocuğunun okul masrafını karşılayabilmesiyle, emeklinin onurlu bir yaşam sürdürebilmesiyle ölçülür. Bugün vatandaş asgari ihtiyaçlarını dahi karşılayamazken, kamuda lüks ve israf olağanlaşmış durumdadır. Biz bu tabloyu değiştirmeye talibiz.”

“MİLLİ EKONOMİ, ÜRETİM VE İSTİHDAM TEMELLİ OLMAK ZORUNDADIR”

Yeniden Refah Partisi’nin ekonomik vizyonunu hatırlatan Güler, borç ve faiz sarmalının Türkiye’yi bağımlı bir yapıya sürüklediğini, kurtuluşun üretim ve ihracata dayalı bir modelde olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Kaynak üretilmeden refah üretilemez. Biz, dış borç ve tüketim ekseninde yürütülen ekonomi politikalarının yerine; yerli üretimi önceleyen, çiftçiyi, esnafı ve sanayiciyi destekleyen bir model öneriyoruz. Bu model yalnızca ekonomik kalkınma değil, aynı zamanda sosyal istikrarın da temelidir.”

“EĞİTİM VE AİLE SİSTEMİ MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERLE GÜÇLENDİRİLMELİDİR”

Toplumun yalnızca ekonomik değil, sosyal anlamda da güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Faruk Güler, gençliğin değerlerden kopmaması ve aile kurumunun korunması için kapsamlı reformlara ihtiyaç olduğunu vurguladı:
“Bugün gençlerimize sadece meslek değil, kişilik kazandıran bir eğitim anlayışına; aileyi koruyan, değer merkezli bir sosyal politikaya ihtiyaç var. Manevi kalkınma olmadan maddi kalkınma uzun soluklu olamaz.”

“YENİDEN REFAH PARTİSİ, TEMİZ SİYASETİN, ADALETLİ YÖNETİMİN VE GÜVEN DUYGUSUNUN ADRESİDİR”

Faruk Güler açıklamasının sonunda, Yeniden Refah Partisi’nin Türkiye’de eksikliği hissedilen temel ilkeleri yeniden hayata geçirmek için mücadele ettiğini belirterek sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Yeniden Refah Partisi; sadece bir siyasi alternatif değil, bir duruş, bir iradedir. Temiz siyaseti savunuyor, devletin imkanlarını milletin menfaati için kullanmayı ilke ediniyoruz. Bu milletin alın terini, emeğini ve umudunu asla heba etmeyecek bir kadroyla geliyoruz. Bu mücadele, şahsi değil, milli bir görevdir.”