Saadet Partisi Bilecik İl Başkanı Ethem Ersöz, PKK’nın silah bırakmasının ardından başlatıldığı iddia edilen yeni süreçle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin devre dışı bırakıldığı bir barış planının meşru olamayacağını ifade eden Ersöz, iktidarın “beka” söylemini bir kenara bırakıp DEM Parti ile sessiz ittifaklara yönelmesini “ağır bir çelişki” olarak değerlendirdi.

“BARIŞ MECLİS’TE VE MİLLETİN GÖZÜ ÖNÜNDE OLUR”

Başkan Ersöz, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan’ın Trabzon İl Kongresi’nde dile getirdiği uyarıların altını çizerek şunları söyledi:

“Barışa giden bir yol varsa, bu yol milletin gözü önünde, Meclis çatısı altında, şeffaflık ve hukukla yürünmelidir. Bugün ise milletin temsilcileri sürecin tamamen dışında bırakılmış durumda. Bu yöntem, milletin iradesine değil, dayatmalara dayanır.”

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN HDP OYLARINA GÖZ DİKİLDİ, BEKA SÖYLEMİ UNUTULDU”

Ersöz, özellikle yeni anayasa hedefi çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesi için Meclis’te DEM Parti milletvekillerinin desteğine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Bu nedenle iktidarın daha önce seçim meydanlarında dillendirdiği “beka” söylemini rafa kaldırdığını belirtti:

“Geçmiş seçimlerde HDP’yi hedef alıp, milleti ‘beka’ söylemleriyle korkutanlar, bugün aynı yapının desteğini alabilmek için sessiz uzlaşmalar peşinde. Dün terörle ilişkilendirdikleri yapılarla bugün neyin karşılığında yan yana geldiklerini millet bilmiyor. Bu milletin aklıyla alay etmektir.”

“BİZ SÜRECİN NERESİNDE DURDUĞUMUZU DEĞİL, NASIL YÜRÜTÜLMESİ GEREKTİĞİNİ KONUŞUYORUZ”

DEM Parti ile gizli temaslar yürütüldüğüne dair iddiaların kamuoyunda geniş yer bulduğunu hatırlatan Ersöz, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Barış, gizli anlaşmalarla değil; milletin iradesiyle, Meclis’in onayıyla, hukukun teminatıyla sağlanır. Saadet Partisi olarak biz, sürecin neresinde durduğumuzu değil, nasıl yürütülmesi gerektiğini konuşuyoruz. Türkiye barışı hak ediyor; ama bu barış adaletsizliğin değil, hakkaniyetin temeli üzerine kurulmalıdır. Aksi takdirde barış değil, pazarlık olur; çözüm değil, kriz olur.”