Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Erdal Altun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelen İklim Kanunu'na ilişkin yaptığı açıklamada, tasarının Türkiye'nin kalkınma ve üretim kapasitesini hedef aldığını ifade etti. Altun, “Bu kanun, küresel sistemin çıkarlarını korumaya yönelik bir adım olup, doğa bahanesiyle yerli üreticinin önüne set çekmeyi amaçlıyor” dedi.

“KÜRESEL KİRLİLİKTE SÖZ SAHİBİ OLMAYAN TÜRKİYE’YE SINIRLAMA DAYATILIYOR”

Altun, Türkiye’nin dünya genelinde sera gazı salınımında sadece yüzde 1’lik paya sahip olduğunu hatırlatarak, “Asıl çevre kirliliğinin sorumluları ortada. Çin ve ABD gibi ülkeler dünya atmosferini en çok kirleten aktörlerken, Türkiye gibi ülkeler bu yükün bedelini ödemek zorunda bırakılıyor. Bu adil değil, bu milli değil” dedi.

“İKLİM DEĞİL, EKONOMİ DÜZENLENİYOR”

Yasada yer alan düzenlemelerin çevresel iyileştirmeden çok ekonomik denetim içerdiğini vurgulayan Altun, şöyle konuştu:
“Bu yasa doğrudan çevreyle değil, dolaylı olarak pazarla ilgilidir. Yani mesele doğayı korumak değil; üretimi kim yapacak, kim yapamayacak, onun sınırlarını çizmek. Küresel güçler yalnızca kendi refahlarını sürdürmek istiyorlar. Diğer ülkelere ise tüketici rolü biçiliyor.”

“BİR YANDA BOMBALAR, DİĞER YANDA ÇEVRECİ POZLAR”

Altun, çevre duyarlılığı söylemini küresel ikiyüzlülük olarak değerlendirdi ve Gazze’de yaşananlara atıfla şunları söyledi:
“Fosfor bombasıyla sivilleri katledenler, çocukların mezarlarına sessiz kalanlar bugün çevreci roller üstlenmiş durumda. Ağaçları yaşatmayı savunup insan hayatına kıymet vermeyen bu zihniyet ne samimidir ne de güvenilirdir.”

“KAYSERİ ÜRETİMİN KALBİDİR, BU POTANSİYEL KISITLANAMAZ”

Kayseri’nin üreten, çalışan ve katma değer oluşturan bir şehir olduğunu vurgulayan Altun, “Bu gibi yasalar yerli girişimcinin hareket alanını daraltıyor. Küresel regülasyonlar, bizim gibi şehirlerin üretkenliğini sınırlamak için kullanılıyor. Biz buna itiraz ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Altun açıklamasını şu cümlelerle tamamladı:
“Elbette çevremizi koruyacağız. Ancak bunu dışarıdan dayatmalarla değil, kendi kaynaklarımızla ve halkımızla birlikte başaracağız. Saadet Partisi olarak biz, hem doğaya hem insana değer veren, bağımsız kalkınmayı temel alan bir sistemi savunuyoruz.”