|
Tweet |
Biçer, “Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Elazığ’da da vatandaşın karşılaştığı fiyatlar resmi rakamlarla uyuşmuyor. Ekonomi kâğıt üzerinde değil, çarşıda ve pazarda ölçülür” dedi.
“Elazığ’da Aileler Temel Giderleri Karşılamakta Zorlanıyor”
Biçer, şehirde hem hane halkının hem küçük işletmelerin ciddi bir ekonomik baskı altında olduğunu vurguladı:
“Gıda, ulaşım ve temel ihtiyaçlar üzerindeki fiyat artışları ailelerin yaşam standardını doğrudan etkiliyor. Emekli maaşları tükeniyor, öğrenciler kısıtlı imkanlarla eğitim mücadelesi veriyor, esnaf artan maliyetlere direnmeye çalışıyor. Sokakta gerçek enflasyonun etkisi açıkça görülüyor.”
“Kira Oranları Bölgesel Eşitsizliği Derinleştiriyor”
Kira artış oranına dikkat çeken Biçer, Elazığ’da da barınma sorunlarının belirginleştiğini belirtti:
“Kiralar yalnızca büyük şehirleri değil, Anadolu şehirlerini de zorluyor. Dar gelirli aileler bütçelerini denkleştirmekte zorlanıyor. Gençler ev kurma hayalini erteliyor, üniversite öğrencileri barınma sorunuyla karşılaşıyor. Bu durum sosyo-ekonomik dengeyi tehdit ediyor.”
“Ekonomide Gerçekçilik, Güven ve Kurumsal Ciddiyet Gerekli”
Biçer, ekonomik verilerin toplumsal güven açısından kritik olduğuna dikkat çekti:
“Şeffaf veri paylaşımı, güçlü kurumlar ve uzun vadeli ekonomik vizyon olmadan sürdürülebilir büyüme mümkün değildir. Enflasyonla mücadele, yalnızca rakamlarla değil; üretim, denetim, adaletli gelir dağılımı ve sosyal destek politikalarıyla yapılır.”
Biçer konuşmasını, Elazığ’ın kalkınma kabiliyetini öne çıkararak sonlandırdı:
“Elazığ, girişimci ruhu güçlü, üretim kültürüne sahip bir şehirdir. Bu potansiyeli değerlendirmek için istikrarlı, kapsayıcı ve yenilikçi ekonomik anlayışa ihtiyaç var. DEVA Partisi olarak, Elazığ’ın ve ülkemizin hak ettiği refahı sağlamak adına sorumlulukla çalışmayı sürdüreceğiz.”