“36 MİLYON ÇALIŞABİLİR NÜFUSUN 11 MİLYONU ASGARİ ÜCRETE MAHKÛM”

Çetinkaya, Türkiye’de çalışan nüfusun dramatik şekilde asgari ücrete sıkıştığını vurguladı:
“Türkiye’de çalışabilir nüfus yaklaşık 36 milyon. Bunun 3–3,5 milyonu resmi işsiz. Yani aktif çalışanlar yaklaşık 33 milyon kişi. Bu 33 milyonun 11 milyonu asgari ücretli. Dünyanın hiçbir gelişmiş ekonomisinde böyle bir tablo yok. Bu, ülkenin emeğini tabana sıkıştırmanın en somut göstergesi.”

“ASGARİ ÜCRET ARTIK ÜCRET DEĞİL, YOKSULLUK HATTIDIR”

Mevcut asgari ücretin gerçekçi olmadığını belirten Çetinkaya, “22.104 TL asgari ücret… Söylerken bile utanıyorum. Bugünün şartlarında bu rakam, bir bireyin değil bir hanenin bile temel giderlerine yetmiyor. Asgari ücret artık bir ücret değil; resmi yoksulluk çizgisinin altındaki bir hayatta kalma çabasıdır,” dedi.

“BARINMA KRİZİ, VERGİ YÜKÜ VE HIZLI YOKSULLAŞMA BİRBİRİNİ TETİKLİYOR”

Çetinkaya, son yıllarda artan evsizlik ve barınma krizine de dikkat çekti:
“Türkiye tarihinde hiç bu kadar evsizlik konuşulmadı. İnsanlar kirayı, faturayı, temel yaşam giderlerini karşılayamıyor. Vergi yükü sürekli artırılırken halkın geliri eriyor. Ekonomik denge her geçen gün daha da bozuluyor.”

“BU TABLO EKONOMİNİN SAĞLIKLI OLMADIĞININ KESİN DELİLİDİR”

Çetinkaya, sözlerini şöyle tamamladı:
“Eğer bir ülkede çalışan nüfusun üçte biri asgari ücretliyse, barınma krizi büyüyorsa, vergiler halkı nefessiz bırakıyorsa, o ekonomi sağlıklı değildir. Türkiye’nin gelir adaletine, üretim odaklı bir modele ve gerçekçi bir ücret politikasına acilen ihtiyacı var.”