![]() |
Tweet |
“Gezi, bu ülkenin gençlerinin, kadınlarının, emekçilerinin ‘artık yeter’ dediği yerdir. O gün orada yükselen ses; bir parkı, bir ağacı değil, onurlu bir yaşamı, eşit yurttaşlığı ve özgürlüğü savunmuştur,” diyen Ünal Ateş, direnişin toplumsal hafızada sarsılmaz bir yer edindiğini belirtti.
Protesto hakkının anayasal güvence altında olduğunu hatırlatan Ateş, “Gezi, bir halkın anayasal hakkını kullanarak iktidarın baskıcı zihniyetine karşı verdiği barışçıl bir tepkidir. Bu hakkı yok saymak, yalnızca Anayasa’ya değil, halkın iradesine de saygısızlıktır” dedi.
Ateş, Gezi sürecinde hayatını kaybeden gençleri anarken, onların mücadelesinin yalnızca bir döneme ait olmadığını, bugünün ve yarının vicdanını şekillendirdiğini ifade etti.
“Gezi, Kahramanmaraş’tan İstanbul’a, Edirne’den Hakkari’ye kadar bu milletin ortak adalet arayışıdır. O günün umudu, bugün hâlâ içimizdedir. O umut sönmedi, sönmeyecek” diyen Ünal Ateş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Gezi’nin cesareti, bu ülkenin yarınlarını kuracak olan iradedir. Biz, o iradenin temsilcileri olarak, adaletin ve özgürlüğün yolundan asla dönmeyeceğiz.”