Akbaş, “İmamoğlu, İstanbul’da kar yağışının olduğu bir kış gününde İngiliz elçisiyle gizli toplantılar yaptı. 2019’da ise Abdullah Gül’ün referansı ile Chatham House’a giderek, arkasında Gül’ün portresiyle poz verdi. Bu görüntüler evlere şenliktir. Bu bir tehdittir ve açıkça toplumu ayrıştırmaya, kin ve nefrete teşvik etmektir” dedi.

“BU YAPILANLAR SUÇTUR, CHP'Yİ KAPATMAYA GÖTÜRÜR”

Akbaş, bu tür beyan ve görüntülerin sadece siyasi değil, aynı zamanda hukuki olarak da sonuç doğuracağını belirterek, “Bu yapılanlar suçtur. Firmalar, ticari zarara uğradıkları gerekçesiyle mahkemeye başvurabilir. Bu süreç CHP’nin kapatılmasına kadar gider. Zaten bu yönde hazırlıklar yapıldığı da açıktır” ifadelerini kullandı.

“PARTİNİN VARLIK SEBEBİ BU DEĞİLDİR – BU BİR ŞANTAJDIR”

Açıklamasında CHP’nin yönünün saptırıldığını belirten Akbaş, “Partinin var oluş nedeni bu değildir. Bu yapılan bir şantajdır. AKP’nin yaptığı baskılarla, Y-CHP zihniyeti birleşmiş durumdadır. At izi it izine karışmış, muhalefet kendi eliyle kendi sonunu hazırlamaktadır” dedi.

“TOPLUM DÜZENİNİ BOZMAK, ÖZEL SEKTÖRÜN İŞ AKTİNİ YIKMAK: BU BİR İSYANDIR”

Murat Akbaş, toplumu ayrıştırıcı dil kullanan siyasetçileri de uyardı: “Toplumu kin ve nefrete teşvik ederek, toplum düzenini bozmak, özel sektörün iş aktini ortadan kaldırmak bir isyandır. Bu, sistemli bir çökertme planıdır.”

“Y-CHP, AKP’NİN SUYUNA SU KATIYOR – BU BİLİMSEL TOPLUM MÜHENDİSLİĞİDİR”

CHP içinde kök salmış yeni anlayışları hedef alan Akbaş, “Y-CHP, AKP’nin suyuna su katıyor. Atatürk’ün bütün yapıları ortadan kaldırılmak isteniyor. Ey Yüce Türk Milleti, her şey bilimsel bir toplum mühendisliği ile yürütülüyor. Farkında mısınız? CHP ve Atatürk sistemi bu değildir” dedi.

“SOKAĞI KARIŞTIRANLARI BIRAKIN, OYUNU BOZALIM!”

CHP’nin içten içe çökertilmek istendiğini vurgulayan Akbaş, “CHP’sini el birliğiyle ortadan kaldırma hareketiyle karşı karşıyayız. Ey Yüce Türk Milleti! Sokağı karıştıranları bırakın, biz oyunu bozacağız. Doğru eylemlerle var olacağız. Toplum için mücadele edeceğiz” diye konuştu.

“ZEYTİN AĞAÇLARINA, KAZDAĞLARINA, ERZİNCAN’A SAHİP ÇIKALIM”

Çevresel ve milli meselelere de değinen Murat Akbaş, “Zeytin ağaçlarının kesilmesine, Kaz Dağları’ndaki doğa katliamına, Erzincan’daki altın madeninde siyanürle aramaya karşı çıkalım. Bu ülkenin değerlerine birlikte sahip çıkalım” çağrısında bulundu.

“ÖZELLEŞTİRMELERE HAYIR – FABRİKALARIMIZI GERİ İSTİYORUZ”

Akbaş, özelleştirme karşıtı duruşunu şu sözlerle açıkladı:
“Şeker fabrikalarımızı geri istiyoruz. SEKA kâğıt fabrikamızı geri istiyoruz. Tütün ve pamuk üretimini yeniden istiyoruz. Tohum yasasına hayır diyoruz. Avrupa Gümrük Yasası’na, kapitülasyonlara karşıyız. Vakıf yasalarına da karşıyız.”

“MÜLK HAKKI, EĞİTİM VE SAĞLIK HAKKI KUTSALDIR – ELİMİZDEN ALAMAZSINIZ”

Sosyal devletin temellerine sahip çıkacaklarını belirten Akbaş, “Mülk edinme hakkımızı elimizden alamazsınız. Eğitim sisteminde paralı eğitime hayır! Sağlık haklarımızın yeniden düzenlenmesi için mücadele edeceğiz” dedi.

“CHP’Yİ KURTARMADAN TÜRKİYE’Yİ KURTARAMAYIZ”

Murat Akbaş, açıklamasını şu tarihi ifadelerle tamamladı: “Kişi ve olaylar üzerinden kin ve nefret üreten yapılara yüz vermeyelim. Doğru işler yapalım. CHP’yi kurtarmadan Türkiye’yi kurtaramayız. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz! Yaşasın vatan, yaşasın Türk milleti! Türk oyun bozar.
Tarihe şerh koyuyorum: Düşmanın attığı taş değil, dostun attığı gül yaralar beni…”