“SARSINTILAR UNUTULDUĞUNDA DEĞİL, HATIRLANDIĞINDA TEDBİRİN ANLAMI OLUR”

Başkan Arslanboğa, İstanbul merkezli depremin ardından kamuoyunda oluşan gündemin kalıcı bir farkındalığa dönüşmesi gerektiğini belirtti. Bilim insanlarının yıllardır yaptığı uyarılara dikkat çeken Arslanboğa, şu ifadeleri kullandı:
“Her deprem sonrası yükselen hassasiyetin birkaç hafta içinde unutulması, gelecekteki riskleri daha da derinleştirmektedir. Bu nedenle kriz anlarında değil, istikrarlı bir yönetişim çerçevesinde planlı, sürekli ve sürdürülebilir adımlar atılmalıdır.”

“BİLECİK DE DÂHİL TÜM ANADOLU, BÜYÜK AFETLERİN LOJİSTİK VE SOSYAL ETKİ ALANIDIR”

Başkan Arslanboğa, Bilecik gibi görece düşük riskli bölgelerin bile büyük bir İstanbul depreminin ikincil etkilerinden doğrudan etkileneceğini hatırlatarak, afet hazırlığının sadece fay hatları üzerinde yoğunlaşmasının yeterli olmayacağını ifade etti:
“Bilecik, İstanbul ile İç Anadolu arasında stratejik bir geçiş noktasında yer almakta. Olası bir büyük depremde göç, tedarik zinciri, barınma ve sağlık hizmetlerinde doğrudan görev alacak şehirlerden biridir. Bu nedenle sadece İstanbul değil, çevresindeki tüm iller de hazırlıklı olmak zorundadır.”

“KAMU YÖNETİMİNDE TUTARLILIK, YAPI GÜVENLİĞİ KADAR HAYATİDİR”

Afet yönetiminin yalnızca teknik ekipman ve mevzuatla değil, yönetsel kararlılıkla yürütülebileceğini vurgulayan Arslanboğa, kentsel dönüşüm uygulamalarında toplumun onayının ve katılımının esas alınması gerektiğini belirtti:
“Kentleşme süreçlerinde, halka rağmen değil halkla birlikte hareket edilmeli. Yapı denetimi kadar, şeffaflık, kamu denetimi ve liyakatli yönetim de en az bina sağlamlığı kadar önemlidir. Yeniden Refah Partisi olarak bu anlayışı her zeminde savunuyoruz.”

“DEPREM POLİTİKALARI, SEÇİM TAKVİMLERİNE GÖRE DEĞİL, BİLİMSEL VERİLERE GÖRE ŞEKİLLENMELİDİR”

Cafer Arslanboğa, açıklamasının sonunda Yeniden Refah Partisi'nin afetlere karşı geliştirdiği stratejik yaklaşımı özetledi ve sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Parti olarak afetleri sadece fiziksel yıkım değil, yönetsel sınav olarak görüyoruz. Bilimin yol göstericiliğinde, kamu vicdanını önceleyen bir afet vizyonuyla hareket ediyoruz. İstanbul’da yaşanan deprem hepimiz için bir uyarıdır. Geçmiş olsun dileklerimizin yanında, ortak akıl ve kurumsal hazırlık çağrımızı da yineliyoruz.”