“Kerbela, Asırlar Boyu Sürecek Bir Vicdan Muhasebesidir”

Genel Sekreter Osmanağaoğlu, Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin uğruna can verdikleri ilkelerin, günümüz toplumları için de yaşamsal bir rehber niteliği taşıdığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kerbela’da yalnızca bir aile ya da bir zümre değil; ümmetin vicdanı sınanmıştır. Hz. Hüseyin’in tercihi, bir iktidar meselesi değil; ahlak, adalet ve inanç ekseninde verilmiş tarihî bir karardır. Bu karar, her Müslümanın iç dünyasında, her yöneticinin sorumluluğunda ve her toplumun ahlaki pusulasında varlığını sürdürmelidir.”

“Muharrem, Anmanın Ötesinde Anlamayı ve Yaşatmayı Gerektirir”

Osmanağaoğlu, Muharrem ayının yalnızca matem günleriyle sınırlı görülmemesi, aksine bu ayın içerdiği ahlaki çağrının anlaşılması ve içselleştirilmesi gerektiğini ifade etti:
“Bu ayda gerçekleştirilen oruçlar, yas törenleri ve dualar elbette kıymetlidir. Ancak esas olan; Kerbela’nın ruhunu idrak edebilmek, Hz. Hüseyin’in duruşunu bireysel ve kurumsal hayatımıza yansıtarak adaleti, hakkaniyeti ve dürüstlüğü esas almaktır.”

“Yeniden Refah Partisi, Kerbela’nın Ahlaki Yükümlülüğünü Siyasetin Temeline Yerleştirmiştir”

Genel Sekreter Osmanağaoğlu, Yeniden Refah Partisi’nin siyaset anlayışının, Hz. Hüseyin’in bıraktığı kutlu mirasa sadakatle bağlı olduğunu belirterek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Yeniden Refah Partisi olarak bizler, Kerbela’dan aldığımız ilhamla siyasetimizi güç değil hak, çıkar değil ilke, makam değil hizmet üzerine inşa ediyoruz. Adil düzen hedefimiz, bu mukaddes yürüyüşün çağdaş bir yansımasıdır. Bu vesileyle başta aziz milletimiz olmak üzere tüm İslam âleminin Muharrem ayını tefekkür, vakar ve birlik içerisinde geçirmesini temenni eder; Kerbela şehitlerini rahmet, hürmet ve minnetle yâd ederim.”