“255 KİŞİLİK İSTİHDAM YOK OLMAK ÜZERE”

Başkan Ethem Ersöz, fabrikanın çalışır durumdaki makinelerinin yalnızca 1 milyon Euro’ya üretim yapmayan bir firmaya satılmak istendiğini belirterek, “Bu durum engellenmezse 255 çalışan işsiz kalacak, ihracat ve üretim gücümüz ağır bir darbe alacak” dedi.

“SANAYİ YATIRIM ORTAMI ÇÖKÜYOR”

Yerli yatırımcıların Türkiye’den çekildiğini ve üretim düşmanlığı yapan bir sistemin hâkim olduğunu belirten Ersöz, “Borusan ABD’ye, Ülker İngiltere’ye, Nurol Macaristan’a kayarken; şimdi de Accuride gibi kritik bir tesis, dış etkilere ve ilgisizliğe kurban ediliyor. Üretimi cezalandıran, paradan para kazananı ödüllendiren bir sistemle kalkınma sağlanamaz” şeklinde konuştu.

“İHRACATI OLAN BİR TESİS NEDEN TASFİYE EDİLİYOR?”

Fabrikanın Tofaş, Oyak Renault, Ford Otosan gibi firmalara tedarik sağladığını ve Almanya, İtalya, Çin’e milyonlarca dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatan Ersöz, “Üretime uygun, sipariş alan bir fabrika göz göre göre kapatılıyor. Bu kabul edilemez” dedi.

“MİLLİ MENFAATLERE AYKIRI BİR SÜREÇ YÜRÜTÜLÜYOR”

Almanya’daki iflas süreci bahane edilerek makinelerin değerinin çok altında hurdacılara satıldığını belirten Ersöz, bu sürecin rekabet hukukuna ve ticaret etiğine aykırı olduğunu vurgulayarak devlete çağrıda bulundu: “Devlet, kamu yararı adına bu sürece acilen müdahale etmelidir.”

“ÇALIŞANLARIN HAKKI VE ÜRETİMİN GELECEĞİ KORUNMALI”

Toplu sözleşme devam ederken hiçbir güvencesi olmayan çalışanların kıdem ve ihbar tazminatlarının riske atıldığını ifade eden Ersöz, “Esas yapılması gereken, üretime devam etmek isteyen yatırımcılara fırsat tanımak ve bu stratejik tesisi ayakta tutmaktır” dedi.

“BU MESELE SADECE BİLECİK’İN DEĞİL, TÜRKİYE’NİN MESELESİDİR”

Başkan Ersöz açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Accuride’ın kapanması, sadece Bilecik’in değil, Türkiye’nin üretim gücüne darbedir. Bu mesele, milli menfaatlerimize aykırı şekilde ilerlemektedir. Nedeni açık ve net: Ülkemizde üretimi ve emeği cezalandıran, paradan para kazananı ödüllendiren bir düzen hüküm sürmektedir. Bunun çözümü; seçimler öncesi faiz indirimiyle vitrin yapmaya çalışmak değil, ülke menfaatini her şeyin önünde tutan, tam bağımsız bir yasama, yürütme ve yargı mekanizmasıdır.”