“ENFLASYON FARKI ZAM DEĞİLDİR”

Dilbaz, son yıllarda yapılan artışların kamuoyunda “zam” gibi lanse edilmesinin emekliler arasında büyük bir tepki yarattığını belirtti:
“Ben zam almıyorum, emekli zam almıyor. Bize sadece enflasyon farkı veriliyor. Yani siz bize enflasyonu yaşatıyorsunuz, ardından da diyorsunuz ki ‘Sana yaşattığım enflasyonun farkını veriyorum.’ Bu zam değildir. Üstelik verilen fark da gerçek enflasyonu yansıtmadığı için her ay daha da fakirleşiyoruz.”

“GERÇEK ENFLASYON YANSITILMIYOR, EMEKLİ HER GÜN YOKSULLAŞIYOR”

Dilbaz, resmi enflasyon verilerinin emeklilerin hissettiği gerçek fiyat artışlarını karşılamadığını vurguladı:
“Gıda fiyatları ortada, market rafları ortada. Barınma, ulaşım, fatura, sağlık… Her alanda gerçek enflasyonla açıklanan rakamlar arasında uçurum var. Bu nedenle verilen farklar hiçbir yaraya merhem olmuyor. Emekli her geçen gün daha yoksul, daha korunaksız hale geliyor.”

“TEMEL İHTİYAÇLARIMI BİLE KARŞILAYAMIYORUM”

Dilbaz, kendi kuşağının sağlık, gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlandığını ifade ederek şunları söyledi:
“Sağlık harcamalarımı karşılayamıyorum. Gıda harcamalarımı karşılayamıyorum. Yaşamımı sürdüremiyorum. Kiramı ödeyemiyorum. Benim yaşım çok ileri değil, buna rağmen bu ülkede ayakta durmakta zorlanıyorum. Peki bu şartlarda daha ileri yaştaki emekliler nasıl hayatta kalacak?”

“EMEKLİLER İÇİN DESTEK ARAMAK ZORUNDA KALIYORUM”

Dilbaz, emeklilerin durumuna çözüm bulmak için neredeyse her kapıyı çaldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ben emeklim için katkı bulabilir miyim diye her yere gidiyorum. Sivil toplum kuruluşlarına, belediyelere, siyasi partilere… Yalvarırcasına ‘Emekliye biraz destek olun’ diyorum. Çünkü devletin verdiği maaşla yaşamak mümkün değil. Bu tablo kabul edilemez.”

“İNSAN ONURUNA YAKIŞIR MAAŞ İSTİYORUZ”

Dilbaz, TÜED’in talebinin net olduğunu belirtti:
“Biz sadaka istemiyoruz, geçici çözümler istemiyoruz. Bu ülkeye yıllarca hizmet etmiş milyonlarca emekli için insan onuruna yakışır bir maaş istiyoruz. Emeklinin hakkı teslim edilmeden bu ülkeye ekonomik huzur da toplumsal barış da gelmez.”