![]() |
Tweet |
AK PARTİ DÖNEMİ HALKIN DEĞİŞİM ARAYIŞINDAN DOĞDU
Çevik, AK Parti’nin iktidara gelişini Türkiye’nin siyasi ve ekonomik sıkıntılarına bağladı. “AK Parti, halkın değişim isteği ve muhalefetin etkisizliği nedeniyle bir çare olarak görülmüştü. Ancak gerek güvenlikte, gerek ekonomide, gerek dış politikada, eğitimde ve adalette halkın beklentilerini karşılayamadı” vurgusunu yaptı.
“MHP VE MSP İÇ SİYASETTE ARAÇ HALİNE GETİRİLDİ”
Çevik, milliyetçi ve muhafazakâr çizgideki partilerin tarihsel konumunu değerlendirerek, “MHP ve MSP, Sovyet tehdidine karşı kurulan Türk-İslam düşüncesi temelinde, aslında dış blokların yönlendirmesiyle şekillenmişti. NATO ve liberal hükümetler tarafından desteklenmeleri, bu fikirlerin bir araç olarak kullanılmasına yol açtı. Bugün anlaşılıyor ki bu ideolojiler, içerideki siyasi dengeyi sağlamak için kullanılmıştır” görüşünü paylaştı.
Bu süreçte Türkiye’nin küresel bloklara zorunlu olarak dahil olduğunu belirten Çevik, “Batı etkisi neredeyse her bürokraside hissediliyor. PKK dahil birçok yapılanmanın arka planında, Türkiye’nin iç siyasetini yönlendiren dış etkiler var. Bu nedenle siyaset sahnesinde gerçek bir milli çizgi uzun yıllar oluşamadı” ifadelerine yer verdi.
“SİYASET HALKA DAYANMALI, BÜROKRASİYE DEĞİL”
Çevik, siyasetin halka dayalı, bağımsız bir iradeye sahip olması gerektiğini belirtti: “Türkiye’de siyaset uzun yıllar rant aracına dönüştü. Ehil insanlar dışarıda bırakıldı, ideolojik kavgalar ve dini ya da milli demagojiler halkı yordu. Biz dünyadan kopalım demiyoruz, ancak dışa bağımlı bir anlayışla ülke yönetilemez. İç siyasi çıkarlarla halk bölünmemeli, iktidar olmanın yolu dış güçlerden medet ummak olmamalı.”
“YENİ DÖNEMİN ŞARTI AHLAK, LİYAKAT VE İLİM”
İsmail Hakkı Çevik, Türkiye’nin yeni bir siyasi anlayışa ihtiyacı olduğunu vurguladı:
“Bugün milliyetçilik bölücülüğe, sol anlayış ise dogmaya dönüşmüş durumda. Halk artık safsatadan bıkmış ve güvenilir bir kapı arıyor. Umut olacak parti; ilim, bilim, ahlak ve liyakat temelinde yerli ve milli bir birlik anlayışıyla hareket etmelidir.”
Devlet yönetiminde yalnızca bürokrasinin değil, tecrübeli, hikmet sahibi ve liyakatli kişilerin rehberliğinin önemine değinen Çevik, “Devletin kırmızı çizgisi ahlak, liyakat ve adalet olmalıdır. Ahlak sadece utanma değil; adalette ölçü, ekonomide paylaşma, eğitimde ilim ve bilime dayalı bir anlayıştır. Utanma duygusunu yitiren toplumda ahlak da kaybolur” ifadelerini kullandı.
“YERLİ VE MİLLİ PARTİ UMUT OLUYOR”
Yerli ve Milli Parti’nin bu çizgiyi temsil ettiğini belirten Çevik, “Benim bu partiden beklentim; ilim, ahlak, liyakat ve yerli duruşu esas alan bir siyasi kültürün kökleştirilmesidir. Bizim için makam değil, memleket ve insanlık meselesi önemlidir. Türkiye’nin bağımsızlığı, adaletin ve bilimin rehberliğinde sağlanabilir. Yerli ve Milli Parti çıkar siyasetine alternatif olarak yükseliyor” ifadelerini kullandı.