Kurt, “Sağlıkta devrim yaptık diyenler, bugün Diyarbakır’da çöken bir sistemi yönetemez hâle gelmiştir. Kentin iki büyük kamu hastanesi, Gazi Yaşargil ve Selahaddin Eyyubi Eğitim ve Araştırma Hastaneleri alarm veriyor. Acil servisler dolup taşıyor, bahçeler adeta kamp alanına dönüşmüş durumda. Vatandaş çadırda, sağlıkçı tükenmişlik içinde, sistem iflas etmiş hâlde” dedi.

‘SAĞLIKTA TÜRKİYE YÜZYILI DEĞİL, SAĞLIKSIZLIK YÜZYILI YAŞANIYOR’
Kurt, sağlıkta başarı hikâyesi olarak sunulan rakamların aslında sistemin çöküşünü gösterdiğini belirtti:
“2024’te hekime başvuru sayısı 1 milyarı geçti. Bu, sağlık sisteminin sağlıksızlık ürettiğinin kanıtıdır. Randevu bulamayan milyonlar, acil servislere yöneliyor. Aile hekimliği sistemi çökertildi, sevk zinciri işlemez hâlde. Sağlıkta Türkiye Yüzyılı değil, sağlıksızlık yüzyılı yaşanıyor. Vatandaşın sağlığı değil, istatistikler korunuyor.”

‘SAĞLIK EMEKÇİLERİ TÜKENİYOR, ŞİDDET ARTIYOR’
CHP’li Kurt, sağlık çalışanlarının koşullarının insanlık dışı olduğunu ifade etti:
“Bir yanda 36 saat nöbet tutan, ekipmansız çalışan hekimler; diğer yanda saatlerce bekleyen hastalar… Gazi Yaşargil Hastanesi’nde her gün yeni bir şiddet olayı yaşanıyor. Sağlıkta şiddet, artık kronikleşmiş bir hastalık hâline geldi. Sağlık emekçileri asık suratlı değil, yorgun, bitkin ve sahipsizdir.”

‘YIKILAN ASM’LER 32 AYDIR YERİNDE YOK’
Kurt, 6 Şubat depreminde yıkılan aile sağlığı merkezlerinin hâlâ yapılmamasına da tepki gösterdi:
“Zemek ve Şehşam ASM’leri binlerce vatandaşa hizmet veriyordu. Aradan 32 ay geçti, tek bir çivi çakılmadı. Sağlık çalışanları bugün kütüphanelerde, geçici alanlarda görev yapıyor. Bu tablo, iktidarın vatandaşa verdiği değerin aynasıdır. Sağlık hakkı, devletin en temel görevidir; ama Diyarbakır’da bu hak fiilen ortadan kaldırılmıştır.”

‘DİYARBAKIR SAĞLIKTA YAPISAL REFORM BEKLİYOR’
Kurt, açıklamasının sonunda iktidara çağrıda bulundu:
“Bu sistem sürdürülemez. Aile hekimlerinin işletmeciye dönüştüğü, acillerin randevu bekleme salonuna çevrildiği bu model artık çökmüştür. Diyarbakır’ın bir sağlık reformuna, nitelikli personel atamasına, yeni ASM binalarına ve etkin sevk zincirine ihtiyacı var. Vatandaşın kaderi değil, hakkı olan sağlık güvence altına alınmalıdır.”

Kurt, “Bugün Diyarbakır’daki tablo, Türkiye’nin sağlıkta geldiği noktanın en çıplak hâlidir. Sağlıkta şatafat değil, şifa istiyoruz” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.