|
Tweet |
Gök, vatandaşların günlük hayatında yaşadığı geçim sıkıntısının her geçen gün daha da derinleştiğine dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bugün pazarda, çarşıda, sokakta vatandaşımızın yüzündeki yorgunluğu görmek zor değil. Mevcut ekonomi yönetimi, borç-faiz-zam sarmalını kırmak yerine bu yükü halkın omuzlarına daha fazla bindiriyor. Bu sistem Türkiye’yi taşıyamıyor ve artık sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır.”
“Denk Bütçe ve Kamu Tek Hesabı, Kaynakların Millet İçin Kullanılması Demektir”
Ekonomi manifestosunda özellikle vurgulanan “Denk Bütçe” ve “Kamu Tek Hesabı” ilkelerinin Türkiye’nin kaynaklarını doğru kullanmak açısından hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Ayit Gök, şunları söyledi:
“Bugün toplanan vergilerin büyük bölümü faize gidiyor. Bu, üretime ve istihdama ayrılması gereken kaynakların heba edilmesidir. Yeniden Refah Partisi olarak, devletin gelirinden fazlasını harcamadığı, israfı ortadan kaldırdığı ve kaynakları doğrudan milletin refahına aktardığı bir düzeni savunuyoruz.”
“Üretim, İhracat ve İstihdam Temelli Model Türkiye’yi Ayağa Kaldıracak”
Gök, kongrede dile getirilen “Üretim, İhracat ve İstihdam Ekonomisi” yaklaşımının Türkiye’nin uzun vadeli kalkınması için stratejik bir gereklilik olduğunu belirterek, inşaat ağırlıklı büyüme döneminin artık geride kalması gerektiğini vurguladı:
“Türkiye’nin gerçek kalkınma rotası üreten bir ekonomi modelidir. Katma değerli üretim olmadan işsizlik düşmez, enflasyon kontrol altına alınmaz ve toplumun refahı artmaz. Millî Görüş kadroları bu dönüşümü gerçekleştirmek için hazırdır.”
“Türkiye Çözümsüz Değil, Çözümün Adresi Bellidir”
Ekonomi manifestosunun yalnızca bir siyasi vaatler bütünü değil, uygulanabilir ve ayakları yere basan bir ekonomik vizyon olduğunu belirten Gök, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Milletimiz tutmayan hedeflerden, günübirlik çözümlerden yoruldu. Yeniden Refah Partisi’nin ortaya koyduğu manifesto, Türkiye’nin yeniden güçlü, üretken ve adil bir ekonomik yapıya kavuşması için kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye çözümsüz değildir; çözüm Millî Görüş’ün adil düzen modelindedir.”