Haziran ayında merkezi yönetim bütçesinin 330,2 milyar TL açık verdiğini, yılın ilk 6 ayında toplam açığın 980,5 milyar TL’ye ulaştığını hatırlatan Aşkar, “14,7 trilyon TL’lik devasa bütçenin %44,7’si daha ilk 6 ayda tüketildi. Bu, sadece ekonomik iflasın değil, halkın geleceğinin de ipotek altına alındığının itirafıdır” ifadelerini kullandı.

FAİZE GİDEN HER KURUŞ, HALKIN TENCERESİNDEN EKSİLİYOR!

Aşkar, açıklamasında bütçedeki faiz yüküne de dikkat çekti. 2025 Haziran ayında toplanan vergi gelirlerinin %36’sının faize gittiğini belirten Aşkar, “Faiz lobilerine kaynak aktaran bir iktidarın halk için çalıştığını kim iddia edebilir? Emekli, işçi, esnaf sürünüyor ama rantiyeciler her ay kasasını dolduruyor” dedi.

“%3,1 HEDEFİ KOMİK, GERÇEKLER AÇIĞIN KATLANACAĞINI GÖSTERİYOR”

Hükümetin Bütçe Açığı/GSYİH oranını %3,1’e düşürme hedefini de eleştiren Aşkar, “Bu hedef ya bir hayaldir ya da halktan daha fazla vergi alınacağının ilanıdır. Enflasyonla ezilen halkın sırtına daha fazla yük bindirmek çözüm değil, zulümdür” açıklamasında bulundu.

“YENİ BİR EKONOMİK DÜZEN ŞART!”

Adil Türkiye Partisi olarak; faize değil üretime, yandaşa değil halka kaynak aktaran bir bütçe düzeni için çalıştıklarını vurgulayan Aşkar, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ekonomik kurtuluş ancak adaletli bir bütçeyle, israfa son veren bir siyasetle ve halktan yana bir iradeyle mümkündür. Türkiye’nin ne kaynağı eksik ne gücü… Eksik olan; bu kaynakları halkın refahı için kullanacak temiz bir yönetimdir!”