“KADİR GECESİ, SADECE DUA DEĞİL, VİCDANİ DURUŞ GECESİDİR”

Ahmet Korkmaz, bin aydan hayırlı olarak bildirilen bu kutsal gecenin, bireyin iç dünyasında bir yenilenme süreci kadar, topluma karşı sorumluluklarını da yeniden hatırlaması açısından çok önemli olduğunu ifade etti:
“Dua ile yücelen bir gecedeyiz ama bu yüceliği kalıcı kılmak, davranışlarımızla mümkündür. Bu gece, yalnızca Allah’a yakınlaşmak değil, insanlara da yaklaşmak gecesidir.”

“ERZİNCAN’DA DAYANIŞMANIN VE VEFANIN GECESİ OLMALI”

Erzincan’ın yardımlaşma, komşuluk ve vefa kültürüyle bilinen bir şehir olduğunu vurgulayan Korkmaz, Kadir Gecesi’nin bu kültürü canlandırmak için bir fırsat olduğunu belirtti:
“Komşusunu unutan bir şehirde maneviyat eksik kalır. Bu gece; bir kapı çalma, bir gönül alma, bir sofrayı paylaşma gecesidir. Dayanışma, bu toprağın en güçlü değeridir.”

“İNANCIMIZI SOSYAL HAYATA TAŞIMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ”

Ahmet Korkmaz, maneviyatın yalnızca bireysel alanla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
“Kadir Gecesi bize adaleti, vicdanı, paylaşmayı, bağışlamayı ve insani bir duruşu da öğretmeli. İnancımızı hayatın her alanına taşımadıkça, maneviyat eksik kalır.”
Mesajının sonunda tüm Erzincan halkına ve İslam âlemine seslenen Ahmet Korkmaz, şu ifadelere yer verdi:
“Bu mübarek gece vesilesiyle; barışın, adaletin ve huzurun çoğaldığı, kardeşliğin derinleştiği bir gelecek diliyorum. Gecemiz mübarek olsun. Kalpler bir olsun, dualar karşılık bulsun.”