![]() |
Tweet |
Yasama organının etkisizleştirildiğini, milletin iradesinin temsil edildiği TBMM’nin sürecin tamamen dışında bırakıldığını belirten Karagöz, önemli kararların kapalı toplantılarda, halktan ve vekillerden gizli biçimde alındığını ifade etti. Bu tür yaklaşımların demokratik toplum düzenini zedelediğini vurgulayan Karagöz, siyasetin hesap verebilirlik ilkesinden uzaklaştığını söyledi.
Ekonomide yaşanan çöküşün en çok dar gelirliyi ve gençleri etkilediğini belirten Karagöz, Talas’ta da üniversite mezunu işsizlerin her geçen gün arttığını, gençlerin büyük şehirlerde yaşama umuduyla göç etmek zorunda kaldığını dile getirdi. Eğitim sisteminin işlevsiz hâle geldiğini söyleyen Karagöz, gençlerin hayata hazırlanamadığını, okulların sadece sınav odaklı bir yapıya dönüştürüldüğünü ifade etti.
Tarım politikalarına da değinen Karagöz, çiftçinin üretimden uzaklaştığını, açıklanan fiyatların beklentinin çok altında kaldığını ve desteklerin yetersiz olduğunu belirtti. “Emek veren değil, ithalat yapan kazanıyor. Bu anlayışla Türkiye ne kendi halkını doyurabilir ne de tarımda ayakta kalabilir” dedi.
Enflasyonun TÜİK verileriyle değil, pazardaki fiyatlarla ölçülmesi gerektiğini belirten Karagöz, halkın yaşadığı gerçeklerle açıklanan rakamlar arasında derin bir uçurum olduğunu söyledi. Dış politikada ise Gazze ve Kıbrıs üzerinden bölgeyi tehdit eden İsrail politikalarına dikkat çeken Karagöz, Türkiye’nin bu gelişmeler karşısında ilkeli ve güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı.
Saadet Partisi’nin hem içeride adaletin tesisi hem de dışarıda barış ve hakkaniyet için mücadele ettiğini belirten Ahmet Karagöz, “Biz, sadece eleştiren değil, çözüm üreten bir siyasi anlayışın temsilcisiyiz. Milletimiz için yaşanabilir bir Türkiye’yi kurmakta kararlıyız” diyerek açıklamasını tamamladı.